Tualim.net - Camiiler Haftası ile İlgili Genel Bilgi

Camiiler Haftası ile İlgili Genel Bilgi
Camiiler Haftası(Ekim Ayının 1.Haftası)

Her yıl Ekim ayının birinci haftası camiler haftası olarak kutlanmaktadır. Günlük yaşamımızda mahallemizde, köyümüzde bulunan camiler için ayrı bir hafta belirlemenin amacı ne olabilir ki? Niçin kutluyoruz bu haftayı?

Cami kelime olarak ‘ibadet için toplanılan yer anlamına’ gelen arapça bir kelimedir. İslamiyetin ilk yıllarından itibaren cami toplum yapısında merkezi bir yer tutmuştur. Mekke’den Medine’ye hicret eden Hazreti Peygamber (SAV) Kuba’da ilk mesciti inşa ettirmiştir. Medine’ye geldikten hemen sonra da Medine’nin ilk camisi yapılmıştır.

Bu tarihten sonra, yeni kurulan müslüman toplumunun ibadetlerini yaptığı, önemli sorunlarını görüştüğü, dini ve ilmi konuların konuşulduğu bir yer olur cami... Her fethedilen şehirde ve beldede ilk cami inşa edilir. Bazen Kiliselerin de camiye çevirildiği olur. Ama asıl olan yeni cami yapılmasıdır. Müslüman toplumunun ve üzerinde yaşanılan coğrafyanın niteliklerine göre farklı mimari stilde camiler kurulur. İsimlendirmeler bile yerel kültürün izlerini taşır. Örneğin Arapça ‘manara’ Türkçemize incelenerek ‘minare’ olmuştur. Yükseliş döneminde ise camilerimiz yanlarında adeta birer üniversite olan medreselere sahiptirler.

Caminin kelime anlamındaki ‘toplanılan yer’ tabirindeki toplanma ve bir araya gelme sadece müslümanların değil, müslüman özellikleri diyebileceğimiz değerlerin, içten niyetlerin, üstün niteliklerin, vs. bir araya gelmesini de içermektedir. Böyle olunca da, caminin taşından ve toprağından mimarisine, din görevlisinden ibadet etmeye gelenlerin samimiyet ve değerlerine kadar herşey üstün düzeyde olmasına dikkat edilmiştir.

Tarihimizde Süleymaniye Camii imamı için istenen şartlara bakarsak, ‘ilim adamı düzeyinde din bilgisine sahip olması, İslamiyetin yanında Hıristiyanlık ve Yahudilik dinlerine vakıf olması, mutlu ve mükemmel bir ailesinin olması, Arapça ve Farsça ve hatta Latince dillerini bilmesi’ gibi şartların arandığını görmekteyiz. Çünkü muhteşem caminin imamı da o ölçüde hayranlık duyulan biri olmalıdır.

Bizim coğrafyamızda yapılan camilerin hikayelerindeki olağanüstü olaylar bu anlamı taşıyabilme çabasındandır. Örneğin; cami için yerini satmayan bir Hıristiyan vatandaşın arzusuna saygı duyulmuştur. Yine Kanuni Sultan Süleyman cami yapımındaki mimar ve işçilerin dışarıdan ücret, yiyecek almalarına yasak getirilmiştir. Bütün hepsinin temiz olmaları için hemen camiden önce hamam yapılmış, ihtiyaçları da tatminkar düzeyde karşılanmıştır.

Tarih boyunca, camiler toplumun eğitiminden çocukların eğitimine, fakirler için yardımların toplanılmasına, vatan toprağı işgal edildiğinde ilk bağımsızlık ateşinin yakılmasına kadar bir çok güzel etkinliğin merkezleri olmuşlardır. Gaziantep’in kurtuluş meşalesi ilk defa camide başlamıştır. Kurtuluş Savaşımız boyunca camiler bağımsızlık ateşinin beslendiği yerler olmuştur.
Kısaca ifade edersek, camiler fethettiğimiz yeni ülkelerdeki milletimizin mührü, vatanımız işgale uğradığında ise bağımsızlık irademizin yuvaları olmuştur. Dilerim, bu hafta dolayısıyla camilerimizin bu yönlerini de yeniden idrak ederiz...