Tualim.net

Tualim.net (http://www.tualim.net/)
-   Biçim (http://www.tualim.net/bicim/)
-   -   Biçim ve Leke (http://www.tualim.net/bicim/137-bicim-ve-leke.html)

Tualim 06.02.09 19:18

Biçim ve Leke
 
Biçim ve Leke



Adnan TURANİ’ YE göre lekecilik: “... Sanatçının düşünmeden ve rahat bir şekilde tual yüzeyine attığı boyaların meydana getirdiği lekelerin etkisine dayanan anlayıştır.”
Bu anlayıştaki sanatçılar algıladıkları dış dünyaya gerçeklerine tepki gösterir. Resme başlarken önceden tasarlanan bir resim düşüncesinden yola çıkmazlar. Esin kaynakları, kuralsızlık ve içtenliğe dayanır. Tual yüzeyine renkleri lekeler halinde dağıtılalar. Lekecilik, “Taşizm”, “Lirik Soyutlama” ve “İnformal” gibi isimler de almaktadır.
Leke resimde formal ve informal anlamlarda kullanılır. Formal lekede, yer yer soyutlamalara girmesine karşın leke bir biçim düzenlemesi içinde vardır. Orhan Peker’in “Mandalar” adlı resminde formal lekenin uygulanışı görülür . Uzakdoğu ustalarının etkilerine karşın, leke bir biçim düzenlemesi içindedir. Sanatçı tipik formal ressam esprisine figüre yeni yorumlar getirmiştir. Görsel niteliği ile yüzeyci bir resimdir. Yapıtta leke tonlarına sıkı sıkıya bağlı özgün bir biçim anlayışı egemendir.
Joseph – Emile Muller’e göre “İnformal sanat, daha önce Turner’de, özellikle onun kesin olarak “Taşist” olan-renk lekelerinden ibaret akuarellerinde- suluboya resimlerinde bulunur. Monet’in ak nilüferi havuzlarını resmettiği vakit, informal sanata bağlı kalır. Bazı ekspresyonist ressamlarda informal sanata karşı eğilim göstermişlerdir.
Bazı informal ressamlar Jong devrindeki Çin resminden, Çin ve Japon kaligrafisinden, güzel yazı sanatlarında etkilenmişlerdir. Song devrindeki yalama resimleri coşku içinde doğarken, doğayla bütünleşmekte ve kendisini ifade edebilmektedir.
Informal ressamlar resmin ötesine gitmek gerektiğini savunurlar. İçgüdü onlar için çok önemlidir. “Informal sözcüğünden biçimine dayalı olmayan resim çıksa da gerçekten biçime dayalı olmayan bir resim yoktur. Informal belirsiz bir lekenin de resminde olumlu bir faktörü olduğu an biçimi vardır,” İnformal sanatçı Nicalas De Stael’in, “Deniz Kenarındaki Figürler” adlı resmini örnek gösterebilir . Resim incelendiğinde soyut biçimsel bir düzenlemeden söz edilebilir.
Biçimi oluşturmada temel elemanlardan hepsinin ayrı, ayrı önemi bu araştırmadan sonuçlarından biridir. Tüm plastik ve estetik öğeler ressamın elindeki sanat araçlarıdır. Sanatçı resmi için gereksindiği öğeleri kullanır. İsten önceden düşünülüp hesaplanmış, ister anlık bir çalışma olsun, ortaya çıkan yapıt bir bütündür. Her iyi sanat yapıtı bütünlük taşımak zorundadırBunun içi de resmin gereksiz elemanlardan arınmış olmasının bir ön kabul olması gerektiği açıktır: Hangi kaynaktan hız alırsa alsın, bir sanat ürününün bütünlüğe ulaşmış olması gerekir. Örneğin Paul Klee’nin “Aile Yürüyüşü” adındaki çizimi (ki bu aynı zamanda bir sanat yapıtıdır) bir bütünlük gösterir . Ele alınan konu, yaklaşım öğretilen mecaz, duygusal yaklaşım, eğitim mecaz duygusal-düşüncesel ve ruhsal iletimler sanatçının gereksinme duymadığı temel unsurları dışında bırakılmışlardır. Resimde kullanılan plastik öğeler çizgi yüzey ve noktadır. Üstelik çizgiler nitelik bakımdan çeşitli değillerdir. Düz ve kırık çizgiler şeffaf geometrik yüzeyler oluşturarak ya da sadece çizgi boyutunda kalarak sanatçının yapmak, oluşturmak istediği bütüne hizmet etmektedirler. Bu resimde dışarıda bırakılan plastik unsurlar resme katılanlardan çok fazladır.
Bu resim sanatçının sanat süreci sonucunda ortaya çıkardığı şeydir. Aslında genel bir bakışla bu şey bir biçimdir. Başka bir deyişle sanatçının bitirdiğine inandığı, imzasını attığı şey genel olarak biçimdir. Adnan TURANİ’nin tespiti ile “Resim sanatında biçim bir tablonun tümünün yapı bakımından kuruluşunu iade eder. İşte bu yapı bakımından kuruluşunu ifade eder.İşte bu yapı bakımından kuruluş resimde plastik öğeler tarafından oluşturulur.
Leke ile bu yapı bakımından kuruluş (biçim) arasında nasıl bir ilişki kurulmalıdır. Bütün bu çalışmanın (araştırmanın) esas sorunu olan bu ilişki, çalışma süreci boyuna beynimizde hep canlı kalmış ve en yalın biçimde ortaya koyulmak istenmiştir. Biçim gereksinime duyulduğu plastik öğeleri alır demiştik. Biraz açarsak: Nokta, biçime kendi özellikleri ile katıldığı gibi aynı zamanda tek başına bir leke değerine sahiptir. Ve gücünü gene bu lekesiz özelliğinden alır. Çizgi için de hemen aynı şeyler söylenebilir. Doku ise tamamen yüzey üzerindeki leke farklılıklarının düzenlenişidir. Işık-gölge unsuru açıklık-koyuluk sayesinde vardır. Renk ise esas itibari ile lekeye sıkı sıkıya bağlıdır. Prusya mavinin veya Turkuazın bir leke karşıtlığı vardır. Krom, sarısının, Wrmillan kırmızının da öyle. Avni ARBAŞ’ın dediği gibi “Renk hepimizin bir karşılığıdır. Renk öyle bir şey ki zamanla zaten değişiyor. Fakat diğer tarafı bu işin esası, çatısıdır. Renk gitse bile esas sağlam kalmak durumundadır. Burada değişen rengin renk olarak etkisi yani, rengin duygusal yanıdır. Esası ve çatışı denilen şey rengin leke olarak etkisidir. Elbette amacımız burada tüm plastik öğeleri lekeye indirgemek değildir. Zaten bunu yapmak, bizi dar bir pencereden bakmak gibi bir tehlikeye düşürür. Lekeyi plastik öğelerin bir özelliği olarak ele almak, istediğimiz ve izlemeye çalıştığımız bir tutumdur.
Bir tablonun yapı bakımından kuruluşu (biçimi) plastik unsurlardan başka denge, ritim, espas armoni, kompozisyon vb. estetik unsurlara da gereksinme duyar. Bu estetik elemanlar bir resimde göre yukarıda sözünü ettiğimiz plastik öğeler tarafından taşınırlar. Estetik öğelerde leke açısından bakıldığında, lekenin dengesi, lekenin kompozisyonu, lekenin ritmi, lekenin espasından söz edilebileceği gibi bir resmi salt leke analizine tutmak ve bir leke şeması oluşturmak, resmin genellikle analizi için çok önemli vazgeçilmez ip uçları elde etmemizi sağlar.
Sonuç olarak leke ulaşılan biçimin altyapısıdır, çatısıdır. Her hangi bir nesne ilk bakıldığında göze biçim ve leke çarpar. Aynı resme bin yıllar sonra bakıldığında tüm renkler özelliğini yitirdiğinde dahi, resim lekesel varlığını sürdürür.
Bir gün o da gidecektir. Çünkü her şey ışıktan varlık bulduğu gibi ışık tarafından da yok edilecektir. Fakat kesin olan şudur, tabloyu en son terk eden leke olacaktır.

TURANİ Adnan: Sanat Terimleri Sözlüğü, a.g.e. s.23

ARBAŞ, Avni, a.g.e. s.10


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:54.

Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.