Tualim.net

Tualim.net (http://www.tualim.net/)
-   Yabancı Şairlerin Şiirleri (http://www.tualim.net/yabanci-sairlerin-siirleri/)
-   -   Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri (http://www.tualim.net/yabanci-sairlerin-siirleri/2157-antonio-machado-siirleri-sair-antonio-machado-siirleri.html)

Şiir Renk 15.08.10 00:35

Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri
 
Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri



Cinayet

Tüfekler arasında yürürken görüldü o,
Uzun bir sokaktan
Çıktı soğuk kıra,
Gün doğarken daha
Şafakta, yıldızların altında
Öldürdüler Federico'yu.
Cellâtların mangası
Bakamıyordu yüzüne.
Kapadılar hepsi gözlerini.
Dua ettiler: Tanrı bile kurtarmayacak seni!
Düşüp öldü Federico
- Alnında kan, kurşun barsaklarında. -
Cinayet Gırnata'da işlendi.
Biliyorsunuz, - zavallı Gırnata'da. -
Onun Gırnata'sında...


Antonio Machado

Şiir Renk 15.08.10 00:36

Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri
 
Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri

Düşümde Gördüm ki

Düşümde gördüm ki alıp götürüyorsun beni
beyaz bir patika üzeri
yemyeşil kırlar ortasında
mavi tepelere
dingin bir sabah vakti.

Hissettim ellerini ellerimde,
senin dost elini,
ve kız çocuğu sesin çaldı kulaklarımda
yeni bir çan gibi,
baharın şafağından
bakire bir çan gibi.
Ordaydılar, sesin ve ellerin,
düşümde, nasıl da gerçektiler!...
Sen yaşa, ey umut: Kim der ki
toprak aldı sinesine seni...


Antonio Machado

Şiir Renk 15.08.10 00:37

Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri
 
Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri

İspanya

Kinden garazdan bir elle, ey canım İspanya
-Denizler arası, denize inen, enli lir-
Çizildi üstüne savaş bölgeleri bir bir,
En yığılı dağlar ovalar, siper her kaya.

Garaz bir fırtına, alçaklık bir toz bir duman
Dalmış öz meşeliklerine elinde balta
Senin altın salkımlarından şarap sıkmakta
Toprağının tohumudur kaldırdığı harman

Bir kez daha - bir kez daha! - Ey gamlı İspanya,
Nen varsa rüzgâr taşan, denizle yıkanır ya
Hıyanete kurban, tüm kırdı geçirdi fesat

Nen varsa kutsal kirletildi unutularak
Tüm ne kaldıysa arıtmış bağrında toprak
Sunuldu bir yağmaya, satıldı haraç mezat!


Antonio Machado

Şiir Renk 15.08.10 00:38

Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri
 
Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri

Ozan ve Ölüm

Ölümle başbaşa yürürken görüldü o,
Korkmadan tırpanından.
- Gene de kuleden kuleye güneş
Çekiçler örste, örste, demirci ocaklarının örsünde.
Konuşuyordu Federico
Okşayarak, ölümle. Ölüm dinliyordu onu.

"Daha dün mısralarımda can yoldaşım,
Kuru avuçların şaklıyordu senin
Daha dün mısralarımda,
Daha dün kırağını verdin şarkıma
Ve ağlatı'ma gümüş tırpan keskinliğini,
Seni şakıyacağım, sende artık kalmayan eti,
Olmayan gözlerini,
Rüzgârın dağıttığı saçlarını şakıyacağım
O öpülen kırmızı dudaklarını...
Ölüm, güzel çingenem, ölümümsün dün de bugün de,
İçime çekerken Gırnata'nın havasını, Benim Gırnata'mın."

Yürürken görüldüler onlar...
Bir mezar yontun bana dostlarım
Ozan için
Taştan ve düşten, -Elhamra'da,
Suyun ağladığı bir çeşme üstüne,
Sonsuza kadar desin o:
Cinayet Gırnata'da işlendi! Onun Gırnata'sında!

Antonio Machado

Şiir Renk 15.08.10 00:39

Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri
 
Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri

Sevgilim

Sevgilim, meltemdir söyleyen
fırsatının bembeyazlığını...
Gözlerim seni görmeyecek;
bekliyor seni yüreğim!

Rüzgâr getirdi bana
adını sabah alacasında;
dağ tekrarlıyor
ayak seslerinin yankısını...
Gözlerim seni görmeyecek;
bekliyor seni yüreğim!

Kuytu çan kulelerinde
alabildiğine çalıyor çanlar...
Gözlerim seni görmeyecek;
bekliyor seni yüreğim!

Çekiç sesleri
anlatıyor tabutun kasvetini;
küreğin sesi de
mezar yerini...
Gözlerim seni görmeyecek;
bekliyor seni yüreğim!


Antonio Machado

Şiir Renk 15.08.10 00:40

Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri
 
Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri

Hose Marya Palasyo'ya

Palasyo, iyi dost,
giydirmede mi bahar
nehir kavaklarının dallarını
ve yolları? Bozkırında
yüce Duero'nun, gecikir Bahar,
ama ne güzel, ne tatlıdır vardığında!
Yeni yaprakları var mı
yaşlı karaağaçların?
henüz çıplak kalmışlardır, akasyalar
ve karlıdır tepeleri sıradağların.
Monkayo'nun yücesi, ah, beyaz ve gül rengi,
orada, Aragon göğünde, ne güzel!
Çiçek açmış böğürtlenler var mıdır
gri kayalar arasında,
ve beyaz papatyalar,
zarif yeşilliklerde?
Varayazacaklardı leylekler
o çan kulesi için.
Buğday tarlaları olacak, yeşil,
ve koyu renkli katırlar, ekin zamanı,
ve gecikmişe benzeyen çiftçiler
nisan yağmurlarıyla. Şimdi arılar
özünü alacak kekiğin ve biberiyenin.
Çiçeklendi mi erik ağacı? Kaldı mı menekşeler?
Gizli avcılar, tuzak düdüğü
keklikler için, uzun pelerinler altında,
ıskalamayacaklar. Palasyo, iyi dost,
kıyıdalar mı şimdi bülbüller?
İlk süsenlerle
meyve bahçelerinin ilk gülleriyle,
bir mavi akşam, Espino'ya çık,
senin toprağının olduğu yüce Espino'ya...

Antonio Machado

Şiir Renk 15.08.10 00:41

Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri
 
Antonio Machado Şiirleri - Şair Antonio Machado Şiirleri

İberyalı Tanrı

Sanki yay ustası
şarkı kumarbazı,
İberyalı'nın bir oku olsaydı
yağmura tutmuş Tanrı için, tahılı,
ve güz meyvelerini çıkaran boşa,
ve bir "şükürler olsun sana",
buğday, çavdar veren Tanrı'ya
kutsal ekmek olacak olan, sabaha.

"Yıkıntıların Tanrısı,
Tapıyorum sana çünkü, gözlüyorum yolunu
eğiliyor duam ile, aşağı
bir kafir kalp, toprağa doğru.

Tanrım, kimin için, taştan çıkarıyorum acıyla, ekmeği,
biliyorum gücünü, tanıyorum zincirlerimi!
Ah, sahibi, yaz bulutlarının
aydınlatan tarlayı,
gecenin kırağısının, güzün kurağının,
ve sıcakların, tutuşturan, ekili tarlaları!

Yeşil kır üzerinde Gökkuşağının Tanrısı,
otladığı yerde koyunun,
kurtların kemirdiği Yemişlerin Tanrısı
ve sağ'nakların yıktığı kulübenin,

canlandırır nefesin, ocaktaki ateşi,
lezzet verir sarı başağa, közünse
katılaştırır yeşil zeytinin çekirdeğini,
kutsal elin, yazdönümü gecesinde!

Ah, servetin Tanrısı, sefaletin,
bahtın, talihsizliğin
zenginlere lütfedersin, tembellik verirsin
fakirlere yorgunlukla umut verirsin

Tanrım, Tanrım; uçarı devrinde
yılın, ektiğim tohumumu izledim şöyle,
girerek bir kumarbaz gibi aynı riske
tarla ekmek işinde!

Tanrım, baba gibi şimdi, dün kanlıca,
ikiyüzlü, bir taraf aşk, öbür taraf intikam,
sana, bir kumarbaz zarında, rüzgara
sanadır hem övüşüm hem de bedduam!"

Mihraplarda Tanrı'ya hakaret eden bu kişi,
yazgı ona kaş çatmış, umurunda değil
denizlerdeki yolları o da düşledi
ve dedi ki: Tanrı'dır denizdeki yol.

Bu adam değil mi ki, üzerinde tutuyor Tanrı'yı, tüm
savaşların,
daha üstünde şansın,
daha üstünde toprağın,
daha üstünde denizin ve de ölümün?

Vermedi mi meşesi İberya'nın,
Tanrı'nın ateşi için en güzel dalını,
kutsal büyük ateşinde aşkın
saf bir arzu içinde, Tanrı'yla bir olmadı mı?
Ama şimdi… Umurunda mı gün öyle!
yeni ocaklar için var
ladenler gölgeliklerde,
eski meşeliklerde yeşil odunlar.

Şimdi bekliyor vatan
açılsın diye saban izleri;
tarla var, tanesi için Tanrı'nın,
dikenler altında, dulavrat otları, devedikenleri.

Umurunda mı gün! Dün ki
uyanık yarına, yarın, sonsuza,
İspanya insanı, geçmiş ölmedi,
ne de yarın -ne de dün- yazılmadı daha.

Kim gördü yüzünü İspanyol Tanrısı'nın?
Bekliyor yüreğim, bakın,
bir İberyalı'yı, eli kuvvetli olan,
yontacak olan, Kastilya meşesinden,
insafsız Tanrısı'nı bu esmer toprağın...

Çeviri: Ulaş Başar Gezgin

Antonio Machado


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:28.

Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.