|
Belirli Günler ve Haftalar Genel Bilgi Belirli Günler ve Haftalar Konulu Genel Bilgi - Belirli Günler ve Haftalar ile İlgili Genel Bilgi |
Belirli Günler ve Haftalar Genel Bilgi kategorisinde açılmış olan Atatürk Haftası ( 10 - 16 Kasım ) - Atatürk ve Atatürk Haftası ile İlgili Tam Döküman konusu , ...
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
04.11.11, 17:25 | #1 |
04.11.11, 17:30 | #2 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
Türkiye cumhuriyeti'nin kurulması
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN KURULMASI Bundan sonra Mustafa Kemal Paşa Ankara'ya gelerek yüzyılların ihmali sonucu geri kalmış yurdumuzun, bayındır bir ülke olması için gerekli çalışmalara başladı. Öncelikle ulusa ve yurda artık zarardan başka bir şey vermeyen padişahlığı kaldırdı. Son padişah Vahdettin, ordumuzun zaferini öğrenince düşmanla birlik olup yurttan kaçmıştı. 1 Kasım 1922 günü altı yüzyıldan beri yurda ve ulusa egemen olan Osmanlı saltanatı tarihe karıştı. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile tüm uluslar Türk'ün zaferini kabul etti. Artık Türk ulusunun yönetim şeklinin kesin olarak belirlenmesi zamanı gelmişti. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının isteği ile Büyük Millet Meclisi 29 Ekim 1923 günü alkışlar arasında Türkiye'nin devlet şeklini Cumhuriyet olarak kabul etti. İlk Cumhurbaşkanlığına da Mustafa Kemal seçildi. O tarihte 42 yaşındaydı. Ulusu, O'nu yüce yere getirmiş böylelikle O'na olan borcunu ödemek istemişti. Padişahlığın kaldırılmasından sonra 3 Mart 1922 günü Halifelik kaldırıldı. Bundan sonra Mustafa Kemal, yurdun bayındırlığı ve ulusumuzun yücelmesi için hukukta, ekonomide, sosyal alanda inkılaplar yaptı. Genç yaştan beri cephelerde güç koşullar içinde yaşayan Atatürk'ün sağlığı gün geçtikçe bozulmaya başladı. Hasta olduğu günlerde bile hiç dinlenmeden devlet ve yurt işlerinde çalışması onu büsbütün yıprattı. Hastalığı artınca İstanbul'a gitti. Orada Savarona yatında kaldı. Devlet işlerini buradan yürütüyordu. Zaman zaman da gemi ile geziler yapıyordu. Ancak hastalığı günden güne artıyordu. Çok istediği halde Cumhuriyet'in 15. Yıldönümü törenlerinde hazır bulunmak için Ankara'ya gidemedi. 8 Kasım gecesi komaya girdi. 9 Kasımda da aynı durum sürdü. Yabancı ülkelerden gelen doktorlar da Türk meslektaşları gibi O'ndan ümitlerini kestiler. 10 Kasım sabahı "Saat Kaç ?" diye sordu. Bu Atatürk'ün son sözleri oldu. Saat dokuzu beş geçiyordu. Atatürk ölmüş, onunla birlikte tarihin en büyük askeri, devlet adamı, devrimcisi göçüp gitmişti. Atatürk'ün ölüm haberi tüm yurtta ve dünyada büyük bir acı yarattı. Bayraklar yarıya indi. Yurtta yas ilan edildi. İstanbul halkı Dolmabahçe Sarayı'ndaki tabutu önünden günlerce hıçkıra hıçkıra geçti. 19 Kasım günü Saray'dan alınan tabut törenle Yavuz zırhlısına getirildi. 20 Kasım günü Ankara'ya getirilen cenaze Büyük Millet Meclisi önünde hazırlanan katafalka kondu. Ankaralılar sevgili Ata'nın önünden gözyaşı dökerek geçtiler. 21 Kasım günü Atatürk'ün cenazesi geçici olarak kalacağı Etnoğrafya Müzesi'ne kondu. 10 Kasım 1953 günü Atatürk 'ün naaşı, yapımı biten Anıtkabir'e uğruna yaşamını adadığı sevgili yurt topraklarına verildi. Yurdumuzun kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Atatürk eserleri, kişiliği ve ilkeleri ile gönüllerimizde yaşıyor. ATATÜRK'ÜN İNKILAP VE İLKELERİ Atatürk döneminde gerçekleştirilen köklü değişikliklere Atatürk İnkılapları (Devrimi) denir. Atatürk devrimleri ileriye, güzele, iyiye doğru yapılan köklü değişikliklerdir. Atatürk'ün dünya görüşünü oluşturan temel inançlar da Atatürk ilkeleridir. Atatürk devrim ve ilkeleri bir bütündür. Bu bütün, çağdaş uygarlığa ulaşmayı amaçlar. ATATÜRK İNKILAPLARI Atatürk inkılapları ile çağdaş bir devlet niteliğine kavuştuk. Dünyada saygınlığımız arttı. Yabancı uyruklulara tanınan kapitülasyon ayrıcalıkları kaldırıldı. Tarımın modernleşmesinde devlet öncü oldu. Bankalar, fabrikalar kuruldu. Sonunda ülkemiz bayındır oldu. Ulusumuz zenginleşti. Siyasal Alanda Yapılan Değişiklikler : Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde 1919 yılında başlayan Ulusal Kurtuluş Savaşımız 1922'de tamamlandı. Osmanlı Devleti yöneticileri bu savaşın önderleri hakkında ölüm fermanları imzalamaktan çekinmediler. Kurtuluş Savaşı bittiği zaman bir yanda Büyük Millet Meclisi Hükümeti, öte yanda Osmanlı Saltanatı vardı. Büyük Millet Meclisi'nin 1 Kasım 1922 günü kabul ettiği bir yasa ile tarihimizde saltanat dönemi kapandı. Yeni bir dönem başladı. Osmanlı Saltanatının kaldırılmasından sonra 1921 Anayasası'nda değişiklikler yapıldı. 29 Ekim 1923 günü Türkiye Devleti'nin hükümet şeklinin Cumhuriyet olduğu kabul edildi. Cumhuriyetin ilanı ile tarihimizde Cumhuriyet Dönemi başladı. Hukuk Alanında Yapılan Değişiklikler : Cumhuriyet öncesinde yargı işleri din adamları tarafından görülürdü. Kadı adı verilen yargıçlar din kurallarına göre karar verirdi. Hukuk alanında yapılan değişiklikle eski mahkemeler kapatıldı. Eski yasalar yürürlükten kaldırıldı. Uygar ulusların yasaları örnek alınarak boşanma, miras, ceza hukuku yeniden düzenlendi. Hukuk devrimi ile kadın - erkek arasında eşitlik sağlandı. Miras konusunda kadın ve erkek eşit pay almaya başladı. Kadınlar da erkekler gibi seçme ve seçilme hakkına kavuştu. Eğitim Alanında Yapılan Değişiklik : Osmanlı Devletinde eğitim sistemi dinseldi. Mahalle okulunu bitirenler isterlerse öğrenimlerini Medreselerde sürdürürlerdi. Medreselerde genel olarak dini bilgiler öğretilirdi. Bu öğrenim kurumlarında tekniğe, bilime önem verilmezdi. Medreselerin yanı sıra İmparatorluğun devlet işleri için kurulmuş Enderun adlı Saray Okulu vardı. Çok sonraları Tanzimat Döneminde Ortaokul dengi Rüştiye, Lise dengi İdadi ve Sultani okulları açıldı. Daha sonra Tıp, Harp Okulu, Mülkiye Okulları kuruldu. Cumhuriyet döneminde dine bağlı eğitim sistemine son verildi. Eğitim kurumlarında bilimsel yöntem ve ilkelere dayalı eğitim çalışmaları başladı. Tüm okullar bu ilkelere göre yeniden örgütlendi. Atatürk eğitime, öğretime çok önem verdi. Bilgisizliği kısa yoldan çözmek, okuma yazmayı kolaylaştırmak amacı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Kasım 1928 tarihinde Türk Alfabe Yasası'nı kabul etti. Bu alfabe ile okuma yazma öğrenilmesi için Ulus Okulları açıldı. Bütün yurtta okuma yazma öğrenme çalışmaları başladı. Atatürk, Ulus Okullarında Başöğretmen olarak dersler verdi. Harf değişikliğini, dilde özleşme izledi. Arapça ve Farsça sözcüklerden oluşan Osmanlıca yerine Türkçe konuşulup yazılmaya başlandı. Atatürk Türk Dili'nin benliğine kavuşma çalışmalarını yürütmek amacı ile 12 Temmuz 1932 tarihinde Türk Dili Tetkik Cemiyeti'ni kurdu. Dilimiz yabancı sözcüklerden arındı. Ekonomik Alanda Yapılan Değişiklikler : Lozan Barış Antlaşması ile yabancı uyruklulara tanınan kapitülasyon ayrıcalıkları kaldırıldı. Ülkemiz kendi zenginlik kaynaklarına sahip çıktı. Her alanda devlet öncülük etmeye başladı. Bankalar, fabrikalar kuruldu. Modern tarım çalışmalarına başlandı. Yollar, özellikle demiryolları yapımında büyük çaba gösterildi. Böylece yurdun en uzak yerlerine ulaşma olanağı hazırlandı. Ekonomik bağımsızlığımız kazanıldı. Ekonomik alanda sağlanan bu başarılar sonucu yurdumuz bayındırlaştı. Ulusumuz zenginleşti. Halk için ağır bir yük olan aşar vergisi kaldırıldı. Çağdaş vergilendirme yöntemleri uygulanmaya başlandı. Sosyal Alanda Yapılan Değişiklikler : Atatürk, ulusumuzun uygar uluslar düzeyine ulaşması için, sosyal alanda da köklü değişiklikler yaptı. Yeni okullar açtı. Hastaneler, dispanserler kurulmasını sağladı. Güzel sanatların gelişmesi için gerekli girişimlerde bulundu. Konservatuar kuruldu. Stadyumlar, spor alanları, kapalı spor salonları yapıldı. Uygar bir toplum için gerek duyulan tüm sosyal kurumlar Atatürk döneminde açıldı. Ölçü Birimlerinde Yapılan Değişiklikler : Atatürk dünya ile ilişkilerimizi düzenli yürütmek için ölçü birimlerinde değişiklikler yaptı. Uzunluk ölçüsü birimi olarak arşın, endaze; ağırlık ölçüsü birimi olarak okka, dirhem gibi ölçüleri kaldırarak bugün kullanmakta olduğumuz ölçü birimlerini kabul etti. Yurdumuzda daha önce takvim Hicri takvime göre düzenlenmişti. Buna göre dünyanın kullandığı takvimle aramızda 580 yıl kadar bir farklılık vardı. 1 Ocak 1926 tarihinden sonra bizde de Miladi takvim kullanılmaya başlandı. Eskiden ülkemizde ezani saat kullanılıyordu. Bu saat uygar ülkelerin kullandığı saate uymuyordu. Takvimde olduğu gibi saatler arasındaki bu uymazlık büyük karışıklıklara neden oluyordu. Bunları ünlemek için takvimle birlikte bugünkü kullandığımız saat kabul edildi. Hafta tatili Cuma'dan Pazar gününe alındı. |
04.11.11, 17:33 | #3 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
Atatürk ilkeleri
ATATÜRK İLKELERİ Atatürk'ün dünya görüşünü oluşturan temel inançlarına Atatürk ilkeleri denir. Atatürk ilkeleri bir bütündür. Başlıcaları şunlardır : Cumhuriyetçilik : Cumhuriyet, halkın halk tarafından yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde egemenlik ulusundur. Ulus egemenlik hakkını ve yetkisini temsilcileri aracılığıyla kullanır. Halkın temsilcileri Büyük Millet Meclisi'ni oluşturur. Ülkeyi bu meclis yönetir. Yönetimi bu meclis denetler. Atatürk, belirli kişi, topluluk ve ailenin ülke yönetiminde söz sahibi olmasını doğru bulmazdı. Bu amaçla saltanat yönetimini kaldırarak 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti ilan etti. Halkçılık : Cumhuriyet yönetimi halkçılık ilkesinin benimsenmesi ile yerleşir. Halkçılık, halkın genel mutluluğunu düşünmektir. Halkçılık ilkesi halkımızın sosyal, kültürel, ekonomik yönden gelişip güçlenmesini amaçlar. Laiklik : Cumhuriyetten önce ülkemiz din kurallarına göre yönetilirdi. Devleti ilgilendiren önemli konularda din adamlarının onayı gerekirdi. Din adamları Müslüman olmayan bilim adamlarının buluşlarını, yeniliklerini benimsemezlerdi. Bunlara karşı çıkarlardı. Bu nedenle Osmanlı imparatorluğu önceleri durakladı. Sonra geri kaldı. Dinin devlet işlerine karıştırılması yurdumuza yeniliklerin girmesini geciktirdi. Atatürk din ve devlet işlerini birbirinden ayırdı. İnsanların dini inançlarında, ibadetlerinde serbest olduğunu belirtti. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasına Laiklik denir. Devletçilik : Bu ilke ekonomik kalkınmada devlete büyük görevler yükler. Atatürk sosyal, kültürel, ekonomik alanda kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi için devletin büyük masraflar isteyen konularda öncülük etmesini isterdi. Bu amaçla yurdun birçok yerinde hava alanları kuruldu. Devlet eliyle Bursa'da Merinos, Nazilli'de Bez fabrikası, Uşak'ta Şeker fabrikası açıldı. Demir - Çelik sanayiinin geliştirilmesi amacı ile Karabük Demir - Çelik fabrikası, madenlerimizin işletilmesi için Etibank kuruldu. Devlet eliyle limanlar yapıldı. Türk Hava Yolları kuruldu. Yurdumuzdaki demiryolları devlete mal edilerek genişletilmeye, işletilmeye başlandı. Milliyetçilik : Ulusal Kurtuluş Savaşımızın çıkış noktasını oluşturur. Atatürk'ün bu ilkesi dünyada ezilen ulusların kurtuluşuna ışık tutmuştur. Atatürk'ün milliyetçiliği kültür ve düşünce birliği temeline dayanır. Ulus bireylerinin tasada ve kıvançta bir ve beraber olmalarını ön görür. Atatürk yurt ve dünyada barış ülküsüne bağlı bir önderdi. İnkılapçılık : İnkılap ; ileriye, güzele, iyiye doğru yapılan köklü değişikliklerdir. Bu amaçla Atatürk bir dizi değişiklikler yapmıştır. Değişen, ilerleyen dünyamızın gerisinde kalmamak için ilerlemek zorundayız. Sonsuza doğru durmadan ilerleyeceğiz. Atatürk inkılaplarının bekçisi, ilkelerinin savunucusu bizleriz. Atatürk ilkelerini korumak ve kollamak ulusal bir görevdir. ATATÜRK VE HALK Atatürk, tam bir halk adamıydı ve asıl kuvvet kaynağının halk olduğu inancında idi. Cumhuriyetimizin 3. Yıldönümünde Ankara şehri, köylerden ve kasabalardan gelen halk ile dolmuştu. Tribünlerde geçit resmini selamlayan Atatürk'ü kadın, erkek bütün halk çılgınca alkışlıyordu. Atatürk, tribünden ayrılacağı sırada halk ile arasındaki asker kordonunun kaldırılmasını emretti, yaverini yanından uzaklaştırdı, halkın içine girdi. Ellerini halktan iki vatandaşın omuzlarına dayamış, adeta kendinden geçmiş ilerliyordu. Halk onu incitmemek için arada bir boşluk bırakmıştı. Hayli gittikten sonra : --- Artık otomobile binseniz dediler : uyanır gibi oldu. Yanındakine : --- Sen belki ömründe sevmemişsindir; fakat hiç sevildin mi ? dedi. Bundaki zevk hiç bir şeyde yok. Hele aşkın Türk Milleti olursa. Beni bu zevkten biraz daha ayırmayın. Taşhan'ın önüne kadar böyle, halkın kucağında geldi. Cumhuriyetin 12. Yıldönümü için birçok döviz hazırlanmıştı. "Atatürk bizim en büyüğümüzdür.", "Atatürk bu milletin en yükseğidir."," Türk milleti asırlardan beri bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı." Gibi Döviz listesini gözden geçiren Atatürk hepsini çizdi, yalnız şunu yazdı :"Atatürk bizden biridir." Atatürk der ki :"Millet sevgisi kadar büyük bir sevgi yoktur." İstiklal Savaşında benim de milletime yaptığım bazı hizmetler olmuştur sanırım. Fakat bunlardan hiç birini kendime mal etmedim. Yapılanların hepsi milletin eseridir, dedim. Aranacak olursa doğrusu da budur. Geçmişte medeniyetler kurmuş bir soyun çocukları olduğumuzu ispat etmek için, yapmamız gereken şeylerin hepsini yaptığımızı ileri süremeyiz. Yarıda bırakılmış daha bir çok büyük işlerimiz vardır. Ben arkadaşlara şunu tavsiye ederim. Şahsınız için değil, kendisinden olduğunuz millet için çalışınız. Falih Rıfkı ATAY (Babamız Atatürk, 1955) ATATÜRK DİYOR Kİ : · Çocuklarımıza geleceğin büyükleri gözü ile bakılmalı ve öyle muamele edilmelidir. Yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır : Çalışkan olmak. · Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen modern ve bütün anlam ve biçimiyle olgun bir topluluk haline getirmektir. · Özgün fikirler uygulandığı an; Türk ulusu yükselecektir. · Bilim,fen, teknik için Avrupa’ya gidelim, fakat kültürde, yani dilde, ahlakta, sanatta ve hayat anlayışında hep Türk kalalım. · Kadınlarımızı hakiki bir ana görmek istiyorsak, onları erkeğinden fazla okutup yetiştirmeliyiz. · Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeter. · İnsanların kişiliğine değer vermeyen ve gelişmelerini kolaylaştırmayan toplumlar yükselemezler. · Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. · Özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayandığı yer ulusun egemenliğidir. · Biz uygarlıktan, bilim ve teknikten güç alırız. · Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir. · Cumhuriyeti biz kurduk, onu siz yaşatacaksınız. · Her gelişmenin ve kurtuluşun anası hürriyettir. · Öğrenciye, her ne yaşta olursa olsun geleceğin büyüğü gözü ile bakılmalı ve öyle davranılmalıdır. · Okul; genç kafalara, insanlığı, saygıyı, ulusu ve ülkeyi sevmeyi, bağımsız yaşamayı öğretir. ATATÜRK İÇİN SÖYLENEN ve YAZILANLAR Milletinin mutluluğu ve refahı kadar diğer milletlerin de mutluluğunu ve refahını düşünen Atatürk’ün ölümü dünyada geniş yankılar uyandırmıştır. · Onsuz... fakat ona bin kere verdiğimiz bir tek namus sözüyle kaldık : Eserini ve davasını korumak ve yükseltmek... Bizler için hayatın manası varsa, bu yemini yerine getirmek için yaşamaktır. · Atatürk’ün devlet yönetimi ve yaptığı inkılap; yalnız Türkiye’yi değil, bütün dünyayı etkilemiştir. · Savaşta Türkiye’yi kurtaran, savaştan sonra da Türk milletini yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. · Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken, Atatürk’ün bakışı ile cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldi. İkbal (Pakistan’ın milli şairi) · Türk ulusu sonradan Mustafa Kemal Paşaya Atatürk ismini verdi. Bence bu, ayağına kadar gelen Osmanlı tahtı yerine, ulusunun gönlündeki tahtı üstün tutan bir öndere, o ulusun gösterebileceği en yerinde şükran ifadesidir. Eski Fransız Elçisi Kont De Shambrun (1939) · O, daha dünyaya lazımdı. · Asker Atatürk, Avrupalı güçlerin düzenlerine, o zaman hiç kimsenin göze alamadığı bir ataklıkla karşı koydu ve ülkesinin tarihini değiştirdi. O, Türkiye’ye sürekli kurumlar ve ulusal bir ülkü kazandırdı. Verdiği her şey, bugünün Türkiye’sinde yaşama gücü olarak devam etmektedir. · Kudüs’te toplanan on binlerce Arap, minare ve kulelere yerleştirilen mitralyözlerin ve zırhlı arabaları içindeki İngiliz askerlerinin karşısında gökleri dalgalandıran bir gürleyişle coşkun şekilde haykırıyorlar: “Yaşasın Mustafa Kemal!” Pierre Benoit (Fransız Yazar 1921) · Arkadaşlar! Yüzyıllar pek nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dahiyi çağımızda Türk ulusu yetiştirdi. Mustafa Kemal’in dehasına karşı elden ne gelir? · Büyük Adamı Saygı ile Selamlarım. Atatürk adı insana, bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyayı ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır. Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan hür bir Türkiye’nin doğması, yeni Türkiye’nin hürriyet ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri muhafaza etmesi Atatürk’ün ve Türk halkının işidir. · Işık Tutan Bir Lider, Türk milletinin hürriyeti ve Türkiye milli kalkınması için çetin mücadelelere adı karışan Kemal Atatürk’ü, memleketimiz çok iyi tanır. Yakın ve Orta Doğu ilk cumhuriyetin doğuşunu O’na borçludur. Bu cumhuriyet, bir çok milletin milli hürriyet hareketine ışık tutmuştur. · Atatürk, yüzyılların geleneklerine bağlı kalmış olan milletine içeride ve dışarıda yeni yollar gösterdi. Demokratik bir hukuk devletinin kurulmasına karşı koyan bütün engelleri ortadan kaldırdı. O, Avrupa ve Batıya yönelmekle yeni Türkiye’nin kaderini tayin etmiş oldu. Alman milleti de Atatürk’e bir devlet adamı olarak büyük şükran hissi beslemektedir. · Onda, hayran olduğum iki harikulade vasıf vardır ki, biri alev gibi vatan sevgisi, öteki mutlak bir mantık ve vahdet manzarası veren nefse hakimiyetidir. · Sevimli, sempatik, mütevazi duruşlu, fakat kararlarında aşırı derecede ısrarlı, dileklerinde sarsılmaz surette sebatlı, görüşlerini açıklamada tereddüde yer bırakmayacak kadar açık. · Tarih, içten ve dıştan binlerce düşmanın ihanetine uğramış ve parça parça olmuş bir ulusu yerden kaldırıp göklere yükselten bu yüce insanı yalnız ve yalnız mükemmellikle vasıflandırabilir. İsmi mânayı en güzel ifade ediyor, Kemal Atatürk. Hasan-Ali Yücel · Onun ölümü, Türkiye’nin sarsılması olmayacak; çünkü bütün genç kuşak, önderi tarafından çizilen yolu inançla ve coşkunlukla izlemektedir. · Atatürk, arkasında, geleceğinden korkmayan kuvvetli ve milli bir devlet bırakmaktadır. · Atatürk gibi insanlar, bir kuşak için doğmadıkları gibi bir devre için de doğmazlar. Onlar, önderlikleriyle, yüzyıllarca milletlerinin tarihinde hüküm sürecek insanlardır. · Atatürk, Türk milletinin ruhunda Türk bayrağı gibi dalgalanan bir baştı. · Hiçbir kimse bu muzaffer general, bu yılmaz devrimci, bu kahraman insan, bu halkçı lider kadar kendi ulusunun kalbine yakın olamamıştır. Petit Parisien Gazetesi – (1938) · O’nun ölümüyle birlikte dünya, artık eskisi kadar enteresan bir yer olmaktan çıkacaktır. Bulgar, Dness Gazetesi – (1938) · Hiçbir ülke, Atatürk’ün Türkiye’sinin gördüğü değişiklikleri bu kadar hızlı bir şekilde görmemiştir. Bu günün Türkiye’sinin tarihi Mustafa Kemal’in tarihidir. Bulgar, Dness Gazetesi – (1938) · Tarih çok büyükler gördü. Yirminci yüzyılda büyüklük rekorunu ise, Türkoğlu Türk Atatürk kırdı. L’llustration Dergisi (1938) · Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir ülkede, Mustafa Kemal bütün rütbeleri kazanmıştır. Türkiye’de düşünebilecek en şerefli isim de ona verilmiştir. Marcel Sauyage (Fransız Gazetesi 1935) · Türkiye, İslam dünyasında bir mucize manzarası göstermektedir. Türkler ebediyen Atatürk’e minnettar kalacaklardır. · Atatürk’ün yaptıkları insanoğlunun kolay kolay yapabileceği şeylerden değildir. O, büsbütün başka bir insandı. El-Mısri Gazetesi (Mısır 1938) · Atatürk, yirminci yüzyılın en büyük mucizesidir. National Tidenge Gazetesi (Danimarka 1938) · Atatürk, şahsiyet ve kabiliyetin en büyük timsali idi. O yirminci yüzyılın en büyük olayını yaratan adamdır. National Tidenge Gazetesi (Danimarka) · Atatürk öldü, şimdi O’nun büyük şan ve şereflerle dolu ismi, Ankara kayalarının üzerinde unutulmaz günlerin hatırası olarak ölümsüzleşiyor. Slova Gazetesi (Bulgar 1958) |
04.11.11, 17:36 | #4 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
Atatürk Şiirleri
ATATÜRK Üstümüze gece gündüz kol geren, Bize güzel, iyi günler gösteren, Türk iline yeni baştan can veren Kimdir diye sorarlarsa : Atatürk. Yurdumuzu aydınlatan sabahlar, Düşmanlara korku veren silahlar, Tersaneler, fabrikalar, tezgahlar, Göze çarpan her ne varsa : Atatürk. Tanrı gibi görünüyor her yerde, Topraklarda, denizlerde, göklerde. Gönül tapar kendisinden geçer de Hangi yana göz dalarsa : Atatürk. Babasından önce onun adını Öğretiyor oğluna Türk kadını, Ondan aldık yaşamanın tadını, Bahtiyarız, bahtiyarsa Atatürk. Faruk Nafiz ÇAMLIBEL Kürsünün üstünde bir resim; Gözleri denizlerden mavi, Bakışları güneşlerden sıcak. Bu resimle başlar bizim günümüz, Kıvançla dolar, taşar gönlümüz. Öğretmenimiz kürsüde Verdiği dersi Dinler bizimle birlikte, Atatürk'ün resmi. Çalışkanız çünkü Çalışınca, Bakarız. Atatürk güldü. Bir yanlışlık yaparsak, Bulutlanır gözleri, Anlarız Atatürk üzüldü. Behçet NECATİGİL Mustafa Kemal'i gördüm düşümde, Daha, diyordu. Uğruna şehit olasım geldi hemen Sabaha, diyordu. Al bir kalpak giymişti al, Al bir ata binmişti, al, Zafer ırak mı ? dedim, Aha, diyordu. Fazıl Hüsnü DAĞLARCA |
04.11.11, 17:39 | #5 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
Atatürk Oratoryosu
Atatürk Oratoryosu
İhtiyarlar Korosu Yol kapalı, yol uzun, tanyeri karanlık, Analar KorosuYürür Atatürk elinde ışık... Geceler mi çöktü? Karalar mı bastı? Çatılar mı göçtü? Damlar mı yıkık? Yetişir Atatürk imdada o zaman, Atatürk başta o zaman, İşte Atatürk o zaman büyük. Hey çelik göğüslü, kaya omuzlu! Gençlik KorosuDüşman binlerle, engel yüz bin! Doruklar yüce, tepeler şahin, Okla, kılıçla kesildi önün! Gene de onun buyruğu: İleri! Halk KorosuYüreği, soluğu ileri... Ordular, atılın ileri! Kartallar sınırdan sınıra uçun!... Yiğitler, koşun ileri! Nasıl atıldındı düşmana acınla, Analar KorosuEllerin kanda, kırılmış kaburgan. Nasıl döğüştündü yenilmez gücünle, İnmeden bir soluk atından. Büyüktü savaşın, büyüktü ulusun da, Bastığın toprak kahraman. Sana bağlandı gönüller o gün, İhtiyarlar KorosuBaş kodu yoluna başı olan Sana eklendi sevgiler, saygılar, Yüceydin daha da yüceldin o zaman... Atatürk bir destan oldu koskoca. Açıklar, açlar, yenikler, yitikler, Gençler KorosuBir uçtan bir uca çırpınan bir vatan. İnişler, yokuşlar, göçüşler, çöküşler, Kağnı kağnı ateş, oluk oluk kan. Nineler dizlerini uzattı başına, Analar saçlarını örttü üstüne, Yorgun kanatları, omuzları kan... Saf saftı ölüler meydanlarda, Vurulmuş devlerdi açıkta yatan. Göz seni görmeyince kör oldu o gün, Analar KorosuBir seni bulmayan umutsuzdu. Adını anmayan mutsuzdu, İzinde yürüyen yol aldı o gün. Ömrün koskoca bir acıydı, Atatürk. Gençler KorosuKimse çekmedi sencileyin. Baş baştı yüreğin, göz gözdü. Karaydı geceler doğularca, Halk KorosuBir sen güneşce gürledin. İnanın dedin ulusa inanınca, Güvenin dedin. El ele çıktık yola seninle, Gençler KorosuSen öğrettin, biz öğrendik seninle, Ateşe, ölüme gittik seninle. İşte önümüz sonumuz seninle, Ya varız ya yoğuz seninle... Sen gel bize gene, Atatürk!
Yürü bizimle ölüme dirime, Hep sen ol bizimle, Kal bizimle, Yürü bizimle, Ara, bul bizimle, Hep sen ol bizimle Atatürk! Selahattin BATU
__________________
TUALİM
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
10 Kasım Atatürk Haftası Konulu Şiirler - 10 Kasım Atatürk Haftası ile İlgili Şiirler | Belirli Gunler | Belirli Günler ve Haftalar Konulu Şiirler | 15 | 23.10.16 14:34 |
10 Kasım Atatürk Haftası Konulu Resimler - 10 Kasım Atatürk Haftası Resimleri | Renklerin Dansı | Belirli Günler ve Haftalar Konulu Resimler | 6 | 23.10.16 14:20 |
10 Kasım Atatürk'ü Anma Haftası - Atatürk'ü Anma Haftasında Neler Yapılır | Belirli Gunler | Belirli Günler ve Haftalar Genel Bilgi | 2 | 23.10.16 14:15 |
Atatürk Haftası Konulu Şiirler - Atatürk Haftası ile İlgili Şiirler - Atatürk Haftası | Belirli Gunler | Belirli Günler ve Haftalar Konulu Şiirler | 5 | 15.11.10 18:37 |
Atatürk Haftası Konulu Özlü Sözler - Atatürk Haftası ile İlgili Özlü Sözler - Atatürk | Belirli Gunler | Belirli Günler ve Haftalar Konulu Özlü Sözler | 0 | 07.11.10 16:45 |