Tualim.net  

Go Back   Tualim.net > Eğitim/Planlar/Dökümanlar > Belirli Günler ve Haftalar > Belirli Günler ve Haftalar Genel Bilgi

Belirli Günler ve Haftalar Genel Bilgi Belirli Günler ve Haftalar Konulu Genel Bilgi - Belirli Günler ve Haftalar ile İlgili Genel Bilgi

Atatürk’ün Son Yılları ve Ölümü

Belirli Günler ve Haftalar Genel Bilgi kategorisinde açılmış olan Atatürk’ün Son Yılları ve Ölümü konusu , ...



Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Atatürk’ün Son Yılları ve Ölümü
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
2534

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 31.10.11, 16:42   #1
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Belirli Gunler - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Tualim.NetBelirli Gunler
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Nov 2010
Yaş: 54
Üye No: 1870
Mesajlar: 3.371
Konular: 727
Bulunduğu yer: İstanbul
Standart Atatürk’ün Son Yılları ve Ölümü

Atatürk’ün Son Yılları ve Ölümü



Atatürk'ün ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya çıktı. 1938 yılı başlarında Yalova'da bulunduğu sırada, ciddî olarak hastalandı. Buradaki tedavi olumlu sonuç verdi. Fakat tamamen iyileşmeden Ankara'ya yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu.

Bu tarihlerde Hatay sorununun gündemde olması da onu yormaktaydı. Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana'ya geziye çıktı. Kızgın güneş altında askerî birliklerimizi teftiş edip tatbikat yaptıran Atatürk, çok yorgun düştü. Ülkü edindiği millî dava uğruna kendi sağlığını hiçe saydı. Güney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu. 26 Mayıs'ta Ankara'ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için İstanbul'a gitti. Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi kondu. Deniz havası iyi geldiği için, Savarona Yatı'nda bir süre dinlendi. Bu durumda bile ülke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti. İstanbul'a gelen Romanya kralı ile görüştü. Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. 4 Temmuz 1938'de Hatay Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi Atatürk'ü çok sevindirip moralini düzeltti.

Temmuz sonlarına kadar Savarona'da kalan Atatürk'ün hastalığı ağırlaşınca Dolmabahçe Sarayı'na nakledildi. Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu. O'nun hastalığını duyan Türk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri heyecanla takip ediyor, bütün kalbiyle iyileşmesini diliyordu. Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylül 1938'de vasiyetini yazıp servetinin büyük bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışladı.

Ekim ayı ortalarında durumu düzelir gibi oldu. Fakat, çok arzuladığı hâlde, Ankara'ya gelip cumhuriyetin on beşinci yıl dönümü törenlerine katılamadı. 29 Ekim 1938'de kahraman Türk Ordusu'na yolladığı mesaj, Başbakan Celâl Bayar tarafından okundu. "Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusu!" sözü ile Türk Ordusu'nun önemini belirtmiştir. Yine aynı mesajda "Türk vatanının ve Türk'lük camiasının şan ve şerefini, dahilî ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır" diyerek Türk Ordusu'na olan güvenini belirtmiştir.

Atatürk 1 Kasım 1938'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılış töreninde de bulunamadı. Hazırladığı açılış nutkunu Başbakan Celâl Bayar okudu. Atatürk bu nutkunda ülkenin imarı, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri açıkladı. Bundan başka eğitim ve kültür konularına da temas edip gençliğin millî şuurlu ve modern kültürlü olarak yetişmesi için İstanbul Üniversitesi'nin geliştirilmesi, Ankara Üniversitesi'nin tamamlanması ve Van Gölü civarında bir üniversitenin kurulması için çalışmaların yapıldığını belirtti. Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının çalışmalarından duyduğu memnuniyeti açıkladı. Ayrıca Türk gençliğinin kültürde olduğu gibi spor sahasında da idealine ulaştırılması için Beden Terbiyesi Kanunu'nun uygulamaya konulmasından duyduğu memnuniyeti belirtti. Atatürk, ölümüne kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı.

Atatürk'ün hastalığı tekrar şiddetlendi. 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı. Bütün memleketi tekrar derin bir üzüntü kapladı. Her Türk'ün kalbi onun kurtulması dileğiyle çarpıyordu. Ancak, kurtarılması için gösterilen çabalar sonuç vermedi ve korkulan oldu. Dolmabahçe Sarayı'nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş geçe, insan için değişmez kanun, hükmünü uyguladı. Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı.

Bu kara haberle, yalnız Türk milleti değil, bütün dünya yasa büründü. Büyük, küçük bütün devletler onun cenaze töreninde bulunmak üzere temsilciler göndererek, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusuna karşı duydukları derin saygıyı belirten mesajlar gönderdiler.

16 Kasım günü Atatürk'ün tabutu, Dolmabahçe Sarayı'nın büyük tören salonunda katafalka konuldu. Üç gün üç gece, gözü yaşlı bir insan seli ulu önderine karşı duyduğu saygı, minnet ve bağlılığını ifade etti.
Cenaze namazı 19 Kasım günü Prof. Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı. On iki generalin omzunda sarayın dış kapısına çıkarılan tabut, top arabasına konularak, İstanbul halkının gözyaşları arasında Gülhane Parkı'na götürüldü. Buradan bir torpido ile Yavuz zırhlısına nakledildi. Büyük Ada açıklarına kadar, donanmamız ve törene katılmak için gelmiş olan yabancı gemilerin eşlik ettiği Yavuz zırhlısı cenazeyi İzmit'e getirdi. Burada Yavuz zırhlısından alınan cenaze, özel bir trene kondu. Atalarına son saygı görevlerini yapmak üzere toplanan halkın kalbinde derin bir üzüntü bırakarak Ankara'ya getirilmek üzere hareket edildi. Atatürk'ün vefatı üzerine cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, bakanlar, Genelkurmay Başkam, milletvekilleri ile ordu ve devlet ileri gelenleri tarafından karşılanan cenaze, Türkiye Büyük Mîllet Meclisi önünde hazırlanan katafalka kondu. Ankara halkı da onun cenazesi önünden saygıyla geçerek son görevini yaptı. 21 Kasım 1938 Pazartesi günü, sivil ve askerî yöneticiler ile yabancı devlet temsilcilerinin hazır bulunduğu ve on binlerce insanın katıldığı büyük bir tören yapıldı. Daha sonra Atatürk'ün tabutu katafalkta alınarak. Etnografya Müzesinde hazırlanan geçici kabre kondu.

Türk milleti daha sonra, bu büyük insana lâyık, Ankara Rasattepe'de bir Anıtkabir yaptırdı. 10 Kasım 1953'te Etnografya Müzesinden alınan Atatürk'ün naaşı Anıtkabir'e getirildi. Burada yurdun her ilinden getirilmiş olan vatan topraklan ile hazırlanan ebedî istirahatgâhına yerleştirildi.




10 Kasım Atatürkü Anma Haftası ve Atatürkle ilgili Sitemizdeki Diğer Konular

10 Kasım ile İlgili Genel Bilgi - 10 Kasım Atatürk Haftası Hakkında Genel Bilgi

10 Kasım Konulu Şiirler - 10 Kasım Şiirleri - 10 Kasım ile İlgili Şiirler

10 Kasım Konulu Özlü Sözler - 10 Kasım ile İlgili Özlü Sözler - 10 Kasım Özlü Sözler

10 Kasım Konulu Kompozisyon - 10 Kasım ile İlgili Kompozisyon - 10 Kasım Kompozisyon

10 Kasım Konulu Konuşma Metni - 10 Kasım ile İlgili Konuşma Metni - 10 Kasım Konuşma

10 Kasım Konulu Resimler - 10 Kasım ile İlgili Resimler - 10 Kasım Resimleri

10 Kasım Atatürk Haftası Konulu Şiirler - 10 Kasım Atatürk Haftası ile İlgili Şiirler

10 Kasım Atatürk'ü Anma Haftası - Atatürk'ü Anma Haftasında Neler Yapılır

10 Kasım Atatürkü Anma Haftası Şiirleri

10 Kasım Atatürk Boyama Sayfaları - Atatürk Boyama Etkinlikleri

Atatürk’ün Son Yılları ve Ölümü

Atatürk'ten Son Mektup

Atatürk'ün Vasiyetnamesi

Atatürkü Anma Haftası ile İlgili Özlü Sözler - Atatürkün Sözleri

Atatürkü Anma Haftası Konuşma Metni - Atatürk Haftası ile İlgili Konuşma Örneği

Atatürk’ü Anma Günü Konulu Konuşma Metni - Atatürk’ü Anma Günü

Atatürk Konulu Şiirler - Atatürk ile İlgili Şiirler - Atatürk Şiirleri - Atatürk

Yağlı Boya Atatürk Resimleri,Atatürk Tabloları,Atatürk Resimleri

Karakalem Atatürk Resimleri - Karakalaem Atatürk Çalışmaları

Atatürk'ün Cenaze Töreni Resimleri

Ata'nın Cenaze Töreni Resimleri
Belirli Gunler isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
atatürk’ün, atatürk’ün son yılları ve ölümü, atatürk’ün, ölümü, son, ve, yılları


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İskandinav Mitolojisinde Balder'in Ölümü - İskandinav Mitolojisi Balderin Ölümü Gökkuşağı Mitoloji / Mitoloji Tarihi / Mitolojik Kahramanlar ve Karakterler 0 26.12.12 04:01
Japon Mitolojisinde Ezeli Ananın Ölümü - Japon Mitolojisinde İzanami'nin Ölümü Gökkuşağı Mitoloji / Mitoloji Tarihi / Mitolojik Kahramanlar ve Karakterler 0 31.10.12 00:53
Miro’nun Mavi Yıldız’ına 67 Milyon Lira Renklerin Dansı Güncel Kültür ve Sanat Haberleri 0 23.06.12 14:31
Naylon Barınaklar’da hayat - Tahir Ün’ün fotoğraf sergisi Tualim Güncel Kültür ve Sanat Haberleri 0 13.03.12 19:50
Atatürk’ü Anma Günü Konulu Konuşma Metni - Atatürk’ü Anma Günü Belirli Gunler Belirli Günler ve Haftalar Konulu Konuşma Metni 0 14.11.10 20:37


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:28.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.