Tualim.net  

Go Back   Tualim.net > Sanat Tarihi > Türk Sanat Tarihi > Cumhuriyet Dönemi Sanatı

Atatürk ve Sanat

Cumhuriyet Dönemi Sanatı kategorisinde açılmış olan Atatürk ve Sanat konusu , ...



Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Atatürk ve Sanat
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
3015

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 26.04.09, 10:14   #1
Kullanıcı Profili
YÖNETİCİ
 
Tualim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Tualim.NetTualim
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
Standart Atatürk ve Sanat

Atatürk ve Sanat
Yazan: Dr. Gıyasettin Aytaş
Bir milleti meydana getiren unsurların başında, dil, tarih ve kültür birliği gelmektedir. Bu unsurlar içerisinde en önemli yeri kültür tutmaktadır. Kültür bir milletin geçmişi ile geleceği arasında köprü olan, geçmişten getirdiği birikimleri geleceğe aktaran bir unsur olması bakımından da ayrıca önemlidir. Kültür kavramı ile yüzlerce tarif yapılmaktadır. Bunlar içerisinde kültürün en genel tarifi "Bir milletin bütün hayatını ilgilendiren her şey. "İşte bu her şey içerisinde sanat ilk sıralarda yer alır
Lider olmak bir sözüyle veya bir işaretiyle kitleleri peşinden sürüklemek, çok büyük zaferlere imza atmak her insana mahsus bir durum değildir. Mustafa Kemal Atatürk, yok olmak üzere olan bir ulusu yeniden şaha kaldırarak, ona gerçek kimlik ve kişiliğini kazandırması bakımından tarihin yetiştirdiği en büyük liderler arasında ilk sırayı alır.
Atatürk'ü bir çok yönüyle tanıtan, onun hayat anlayışı, liderliği. devlet adamlığı üzerinde duran yüzlerce eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerin hemen tamamında Atatürk, çeşitli yönlerden değerlendirilirken. onun sanat anlayışı üzerinde de durulur.
Atatürk'ün dünyaya geldiği 1881 yılında Osmanlı Devleti, çeşitli iç ve dış sıkıntılarla karşı karşıya bulunuyordu. Devletin kendi bekasını sağlamak için aldığı tedbirler, çoğu zaman olumlu sonuçlar vermiyordu. Aydınlar ise, kaleme aldıkları eserlerinde çareler üretiyor, yön ve yol gösterici olmaya çalışıyorlardı.. Bu aydınlar arasında Namık Kemal Ziya Paşa ve Şinasi ilk sıralarda yer alıyordu. Bu aydınlarımız yeniliğin ve gelişmenin savunucuları olarak, gelenekçi anlayışa karşı amansız bir mücadeleye girdiler. Eserlerini halkı aydınlatmak, onlara yeni: bir ruh ve heyecan kazandırmak için kaleme alıyorlar, sanatı toplumun faydasına kullanmaya çalışıyorlardı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk gençlik yılları bu sanatçıların eserlerini okumak- ve onlardan ilham almakla geçer. Manastır Askeri İdadisinde bir ara şiir ve edebiyata ilgisi artar. Bunda arkadaşı Ömer Naci'nin de etkisi olmuştur. Ancak İdadi hocası, kendisini, şiir ve edebiyatla, askerlik mesleğini olumsuz etkileyeceği için uğraşmamasını tembihler. Bunun üzerine şiire ara verir .
Manastır İdadisinden mezun olduktan sonra Harp Okuluna kaydolan Mustafa Kemal bu okulun ikinci sınıfında kültür ve edebiyatla yeniden ilgilenir. O yıllara ait hatıralarında şöyle diyor;
"İkinci sınıfa geçtikten sonra askerlik derslerine merak sardırdım. Şiir yazmak hakkında İdadi hocasının ikazlarını unutmuyordum. Fakat güzel söylemekle yazmak hevesi sürekli vardı. Teneffüs zamanlarında hitabet talimi yapıyordum. (1)" Harp Okulundan mezun olan Mustafa Kemal'in bundan sonraki hayatı ağır mücadelelerle geçer. Cephelerde askerlik sahasındaki dehasını gösterir Çanakkale'de bir destanın yazılmasında başrol oynar ve en büyük savaş sanatçısı unvanına sahip olur. İkinci Dünya Savaşından sonra hiç hak etmediği halde yenik sayılan Türk devleti bir baştan bir başa işgal edilir. Artık tek çare kalmıştır; O da milletin kaderini, yine milletin azim ve kararından başka kimsenin kurtaramayacak olmasıdır.
Mustafa Kemal yaptıkları ile tarihte önemli gelişmelerin yaşanmasına neden olmuş bir lider olarak. askeri zaferleri hiçbir zaman amaç olarak görmemiştir. ''Zafer ancak kendinden daha büyük bir gayeyi elde etmek için belli başlı bir vasıtadır. Gaye fikirdir" (2) diyen Mustafa Kemal. yurdun kurtuluşu daha tam anlamıyla sağlanmadan bile, ekonomik, kültürel ve sosyal hayatı yenileyici, düzenleyici esasları tespit etmeye. bunları tartışmaya ve uygulamaya başlar(3)
Milli Mücadeleyi çok yönlü düşünen Atatürk, bu mücadele ile ülkenin düşman işgalinden kurtarılması yanında kalkınması, gelişmesi için cehaletle de mücadele eder. Bu mücadelenin boyutu Milli Mücadelenden daha fazla olmuştur. Uzun yıllar unutulmuş, geri kalmış, kaderine terkedilmiş Anadolu insanını, çağdaş bilimle donatılmış kafalara sahip kılmak isteyen Atatürk, önünde en büyük halledilmesi gereken engelin kültür sorunu olduğunu görür. Kültürün insanlık için vazgeçilmesi zor önemli ve esas unsur olduğuna inanan Atatürk(4) bu görüşe paralel olarak bir "Milletin bizatihi mütehassis (duygulu) ve müteferrik (düşünür) olması lazımdır"(5) der.
Atatürk. tarihin derinliklerini çok iyi araştıran, geçmişte yapılanları bütün boyutlarıyla inceleyen, bunlar arasında sebep-sonuç ilişkisini kuran, bilimsel bir disipline sahip olan bir liderdir. Sadece kendi tarihini değil, başka milletlerin de tarihlerini inceleyerek orada olup bitenlerden çeşitli dersler çıkarmıştır.
Ülkenin geri kalınmışlık zincirinden kurtulması için, öncelikle onun ufkunu açmak olduğunu tespit eden Atatürk, bu işte en önemli unsurlar dan biri olan kültür ve sanatın gelişmesi için büyük gayret gösterir. Ülkenin, her yanında, kültürel ve sanat etkinliklerinin gerçekleştirilmesi için gerekli tüm tedbirleri alır ve uygular Çağdaş ve güzel sanatların toplumda kabul edilmesi için iyi bir zemin hazırlanması gerektiğini anlayan Atatürk, birbiri ardınca inkılâplar yapmaya başlar. Özellikle kadınların cephede olduğu gibi, sosyal hayatın her cephesinde erkeğin yanında yer alması için değişiklikler yapar Bu kararları kültür ve sanat hayatının gelişmesinde çok önemli hizmet görür.
Atatürk askerlik mesleğinin bile "Sanatkarlık" yönünü seven bir lider olarak, “Bir millet sanattan ve sanatkarlıktan mahrumsa, tam bir hayata malik olmaz"(6) diyerek sanatın millet hayatındaki yerine ve önemine dikkat çeker Aynı konuyla ilgili bir başka sözünde de; "Bir millet sanata ehemmiyet vermedikçe büyük bir felakete mahkumdur. Birçok unsurlar o felaketin unsurlarını fark etmez. Fark ettiği gün de, ne kadar müthiş bir faaliyetle çalışmak gerektiğini tahmin eyleyemez (7) diyerek, sanatın bir başka boyutuna, el sanatlarına dikkat çeker Bu da gösteriyor ki, sanatın İster el sanatları boyutu olsun. ister güzel sanatları boyutu olsun, her iki boyutu da, millet hayatında önemli bir. yer işgal etmektedir. "Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir"(8) sözü de bu düşünceyi doğrulamaktadır.
Esasen sanatın bir toplumun hayatında biçimleyici ve şekillendirici rolü günümüzde artık kabul edilmiş, anlaşılmıştır. Ancak geçmişte bu durum. için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Öncelikle sanatta köklü bir anlayış değişikliğini sağlamaya çalışan Atatürk'ün, sanatın toplum ve insan yetiştirmesinde önemli bir etken olduğu görüşü(9) hareket noktasını teşkil etmiştir.
Güzel sanatların, sanat yapıtlarının kültürel gelişmeyi sağlayan en önemli bir unsur olduğunu pek az lider görmüştür. Atatürk, "Sanatçı cemiyetle uzun ceht ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hissedendir"(10) diyerek bir sanatçıdan toplum için ne beklediğini de ortaya koymuştur. Bir başka konuşmasında, heykel yapmanın önemine dikkat çekerek, heykeltıraşlığın gelişmesini teşvik eder. "Bir millet ki, resim yapmaz, bir millet ki, heykel yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin tarihinin gelişme çizgisinde yeri yoktur. Halbuki bizim milletimiz, gerçek özellikleriyle gelişme içinde medeni olmaya layıktır(11). "
Kendi sağlığında bir çok heykeli dikilen Atatürk'ün, bu konuda bir isteği bulunmadığı, ancak sırf bu sanatın gelişip ilerlemesi için kendi heykelinin yapılmasına ve dikilmesine razı olduğu anlaşılmaktadır. Cumhuriyetin 10. yıldönümünde ise, Anadolu ya `Yurt Gezileri' adı altında ressamlar göndermiştir. Bu ressamlarımızın yaptığı eserler Ulus'ta 1947 yılında yanan Eski Maarif Vekaleti binasının çatı katında "Türk İnkılap Sergisi" adı altında sergilenmiş ve açılışı da bizzat Atatürk tarafından yapılmıştır.
Atatürk sanatın, özellikle de güzel sanatların gelişmesinde ve ilerlemesinde ufuk açıcı ve yol gösterici olmuş, sanatın her cephede gelişmesini sağlamıştır.
Notlar/Açıklamalar
1.Atatürk Ansiklopedisi. C. I. s. 260.
2.Atatürk'ün 11 Kasım 1933 tarihli "Dünya"gazetesine beyanatı.
3.a.g.e.. s. 260
4.İNAN Afet, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. Ankara 1968, s. 272
5.Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C.2, s.2
6.Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C.l.s.402
7.a.g.e..C.2.s. 126
8.a.g.e..s. 125 9
9.a.g.e..s.66
10.ÖZGÜ Melahat. Atatürk'ün Edebiyat ve Sanat Anlayışı. Belleten C.XXVII. s. 108
11.Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C.2, s.66

DÖNÜŞÜM, MART 1999
__________________
TUALİM
Tualim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
atatürk, sanat, ve


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Atatürk Kitaplığı Sanat Galerisi Taksim Telefon ve Adresi İstanbul - İstanbul Atatürk 7 Renk Sanat Galerileri 0 27.12.11 20:09
Atatürk Kitaplığı Sanat Galerisi Telefon ve Adresi İstanbul - İstanbul Atatürk Kitap 7 Renk Sanat Galerileri 0 27.12.11 20:07
Yağlı Boya Atatürk Resimleri,Atatürk Tabloları,Atatürk Resimleri Renklerin Dansı Yağlı Boya 6 06.01.11 17:17
Atatürk Konulu Şiirler - Atatürk ile İlgili Şiirler - Atatürk Şiirleri - Atatürk Belirli Gunler Belirli Günler ve Haftalar Konulu Şiirler 19 15.11.10 18:47
Atatürk ve Sanat Tualim Cumhuriyet Dönemi Sanatı 0 02.04.09 21:16


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:25.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.