Tualim.net  

Go Back   Tualim.net > Sanat Tarihi > Türk Sanat Tarihi > Orta Asya (İslam Öncesi) Türk Sanatı

Hatti Sanatı(Anadolu Sanatları)

Orta Asya (İslam Öncesi) Türk Sanatı kategorisinde açılmış olan Hatti Sanatı(Anadolu Sanatları) konusu , ...



Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Hatti Sanatı(Anadolu Sanatları)
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
2085

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 02.04.09, 21:02   #1
Kullanıcı Profili
YÖNETİCİ
 
Tualim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Tualim.NetTualim
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
Standart Hatti Sanatı(Anadolu Sanatları)

Hatti Sanatı

Anadolu’nun Mezopotamyalılar tarafından Hatti Ülkesi olarak anılmasından yola çıkılarak yapılan değerlendirmelere göre, bu
bölgede M.Ö. 2500-2000 tarihleri arasında gelişmiş olan uygarlığın da Hattilere ait olması gerektiği öngörülmüştür. Ekrem Akurgal’ın yaptığı ayrıntılı araştırmalar, Hatti sanatının varlığını da ortaya koymuştur. Buluntular arasında yer alan vazo biçimleri, heykelcik tipleri ve özellikle bezeme çeşitleri çok belirgin bir üslup birliği oluştururlar.
Orta Anadolu’da Hititlerden önce Hattilerin oturduklarını kesin olarak öğrendikten sonra bu yörede kazılarla elde edilen buluntuları inceleyelim: Orta Tunç Çağı’na giren eserlerin en güzelleri ve en önemlileri, Kızılırmak kavisi içinde olmak üzere, Çorum’da Alacahöyük’te, Amasya’da, Mahmutlar’da ve Tokat İli’nde Horoztepe’de günyüzüne çıkarılmışlardı.


Hatti Sanatının Stil Özellikleri
Alacahöyük ve Horoztepe’de ortaya çıkarılan altın kadehler Anadolu’nun Khalkolitik Dönem’den beri bilinen meyveliklerinin gelişmiş bir örneğidir. Aynı kazılarda elde edilen altın testiler de eski Anadolu vazoculuğunun bir başka özgün kap şeklidir. Hele söz konusu altın kapların bir çeşit oluk ya da yiv yöntemi ile bezenmesi de eski bir Anadolu süsleme biçimidir.

Alacahöyük’te bir mezarda bulunan bir toprak kap yukarıda andığımız Alacahöyük ve Horoztepe altın kapları gibi oluklu bir bezeme göstermektedir. Aynı oluklu bezeme yöntemini Anadolu’nun çeşitli yerlerinde ortaya çıkan idollerde, mühürlerde ve ağırşaklarda da görmekteyiz. Söz konusu oluklarla meydana getirilen artı işareti ve fırıldak çeşidi motifler Horoztepe ve Mahmatlar’da ortaya çıkan altın kaplarda, Ahlatlıbel, Etiyokuşu ve daha başka Anadolu merkezlerinde ele geçen idol, mühür ve ağırşak gibi eşyada da görülmektedir. Özünde oluk ya da yivlerle oluşturulan bu bezeme yöntemine şüphesiz Anadolu’da ve başka ülkelerde de rastlanmaktadır. Ancak Alacahöyük, Horoztepe, Mahmutlar, Etiyokuşu, Ahlatlıbel, Alişar, Tarsus ve yarımadanın aynı dönemdeki başka yerlerinde, hep aynı oluklu bezeme yönteminin egemen olması ve onunla meydana getirilen motiflerin sözü geçen merkezlerde aynen tekrarlanması bir rastlantı olmasa gerektir. Kaldı ki M.Ö. 2500-2000 tarihlerindeki Anadolu eserlerinde başka yönlerden de belirgin bir stil birliği gözlenmektedir.
Kykladlarda ve Troia’da da ele geçen bir hançer tipinin Tarsus’ta ve özellikle Alacahöyük ile Horoztepe’de güzel ve bol örneklerle temsil edilmiş olması, onun Anadolu’da bir Hatti icadı olduğu kanısını vermektedir. Bunun gibi Alacahöyük’te gün ışığına çıkarılan tunç aynaların da M. Mellink’in belirttiği üzere Kykladlarda bulunmuş olup, yanlışlıkla tava diye tanımlanan toprak aynalara örneklik oluşturduğu anlaşılmaktadır. Alacahöyük aynalarının tunçtan, Kykladtakilerin ise topraktan yapılmış olması bu izlenimi vermektedir.
Alacahöyük gömütlerinde gün ışığına çıkan güneş kurslarındaki bezemelerin üslubu Anadolu Hatti karakterindedir.

Söz konusu eserlerde, Alacahöyük diademlerinde ve kurslarında görülen kafes ya da ızgara biçimindeki bezeme yöntemi de, Anadolu’nun Hattili bir özelliği olup, Kültepe’nin çok renkli keramik süslemelerinde de görülür.
Alacahöyük’ün hayvan heykelcikleri, altın fibula ve diademlerinde gözlenen kabarık nokta dizilere, konsantrik ya da ortaları noktalı dairelere, Anadolu’nun çeşitli yerlerinde bulunan idollerde de rastlanmaktadır.

Birçok Anadolu Orta Tunç Çağı kaplarında, oluklu bir daire ile evnili düğme ya da küçük boynuz biçimli şişkinlikten oluşan motif Horoztepe’nin, Alaca-Höyük’ün altın, gümüş ve bakır kaplarında da karşımıza çıkmaktadır.
Alacahöyük, Ahlatlıbel, Etiyokuşu ve Anadolu’nun daha başka yerlerinde bulunmuş olan yarım yuvarlak biçimli idol başları da, Horoztepe sistrumlarının ve Alacahöyük güneş kurslarının kenarlarında görülen satellitleri ya da üç başlı tomurcukları ve balta başlarını andırırlar.
Aynı stil birliğini bir ölçüde de olsa Beycesultan ve Troia II’de buluruz. Görülüyor ki Orta ve Güneydoğu Anadolu’da yani Hattilerin oturdukları bölgelerde, aşağı yukarı M.Ö. 2500-2000 tarihlerinde meydana gelen eserlerde özellikle Alacahöyük ve Horoztepe’de ortaya çıkarılan altın kadehler Anadolu’nun Khalkolitik Dönem’den beri bilinen meyveliklerinin gelişmiş bir örneğidir. Aynı kazılarda elde edilen altın testiler de eski Anadolu vazoculuğunun bir başka özgün kap şeklidir. Hele söz konusu altın kapların bir çeşit oluk ya da yiv yöntemi ile bezenmesi de eski bir Anadolu süsleme biçimidir.
Alacahöyük’te bir mezarda bulunan bir toprak kap yukarıda andığımız Alacahöyük ve Horoztepe altın kaplan gibi oluklu bir bezeme göstermektedir. Aynı oluklu bezeme yöntemini Anadolu’nun çeşitli yerlerinde ortaya çıkan idollerde, mühürlerde ve ağırşaklarda da görmekteyiz. Söz konusu oluklarla meydana getirilen artı işareti ve fırıldak çeşidi motifler Horoztepe ve Mahmutlar’da ortaya çıkan altın kaplarda, Ahlatlıbel, Etiyokuşu ve daha başka Anadolu merkezlerinde ele geçen idol, mühür ve ağırşak gibi eşyada da görülmektedir. Özünde oluk ya da yivlerle oluşturulan bu bezeme yöntemine şüphesiz Anadolu’da ve başka ülkeler de de rastlanmaktadır. Ancak Alacahöyük, Horoztepe, Mahmatlar, Etiyokuşu, Ahlatlıbel, Alişar, Tarsus ve yarımadanın aynı dönemdeki başka yerlerinde, hep aynı oluklu bezeme yönteminin egemen olması ve onunla meydana getirilen motiflerin sözü geçen merkezlerde aynen tekrarlanması bir rastlantı olmasa gerektir. Kaldı ki M.O. 2500-2000 tarihlerindeki Anadolu eserlerinde başka yönlerden de belirgin bir stil birliği gözlenmektedir.
Kykladlarda ve Troia’da da ele geçen bir hançer tipinin Tarsus’ta ve özellikle Alacahöyük ile Horoztepe’de güzel ve bol örneklerle temsil edilmiş olması, onun Anadolu’da bir Hatti icadı olduğu kanısını vermektedir. Bunun gibi Alacahöyük’te gün ışığına çıkarılan tunç aynaların da M. Mellink’in belirttiği üzere Kykladlarda bulunmuş olup, yanlışlıkla tava diye tanımlanan toprak aynalara örneklik oluşturduğu anlaşılmaktadır. Alacahöyük aynalarının tunçtan, Kykladtakilerin ise topraktan yapılmış olması bu izlenimi vermektedir.
Alacahöyük gömütlerinde gün ışığına çıkan güneş kurslarındaki bezemelerin üslubu (Yukarıda ilk resim) Anadolu Hatti karakterindedir. Söz konusu eserlerde, Alacahöyük diademlerinde ve kurslarında görülen kafes ya da ızgara biçimindeki bezeme yöntemi de, Anadolu’nun Hattili bir özelliği olup, Kültepe’nin çok renkli keramik süslemelerinde de görülür.
Alacahöyük’ün hayvan heykelcikleri, altın fibula ve diademlerinde gözlenen kabarık nokta dizilere, konsantrik ya da ortaları noktalı dairelere, Anadolu’nun çeşitli yerlerinde bulunan idollerde de rastlanmaktadır . Birçok Anadolu Orta Tunç Çağı kaplarında, oluklu bir daire ile çevrili düğme ya da küçük boynuz biçimli şişkinlikten oluşan motif Horoztepe’nin, Alaca-Höyük’ün altın, gümüş ve bakır kaplarında da karşımıza çıkmaktadır.
Alacahöyük, Ahlatlıbel, Etiyokuşu ve Anadolu’nun daha başka yerlerinde bulunmuş olan yarım yuvarlak biçimli idol başları da, Horoztepe sistrumlarının ve Alacahöyük güneş kurslarının kenarlarında görülen satellitleri ya da üç başlı tomurcukları ve balta başlarını andırırlar. Aynı stil birliğini bir ölçüde de olsa Beycesultan ve Troia II’de buluruz.

Görülüyor ki Orta ve Güneydoğu Anadolu’da yani Hattilerin oturdukları bölgelerde, aşağı yukarı M.Ö. 2500-2000 tarihlerinde meydana gelen eserlerde özellikle bezeme yönünden belirli ve özgün bir stil birliği egemendir.

Anadolu Kültür Tarihi-Ekrem Akurgal- Tübitak Yayınları

__________________
TUALİM
Tualim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
hatti, sanatları, sanatıanadolu


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Phryg Sanatı (Anadolu Sanatları) Tualim Orta Asya (İslam Öncesi) Türk Sanatı 0 02.04.09 20:59
Urartu Sanatı (Anadolu Sanatları) Tualim Orta Asya (İslam Öncesi) Türk Sanatı 0 02.04.09 20:54
Lydia Sanatı (Anadolu Sanatları) Tualim Orta Asya (İslam Öncesi) Türk Sanatı 0 02.04.09 20:52
Karia Sanatı (Anadolu Sanatları) Tualim Orta Asya (İslam Öncesi) Türk Sanatı 0 02.04.09 20:50
Lykia Sanatı (Anadolu Sanatları) Tualim Orta Asya (İslam Öncesi) Türk Sanatı 0 02.04.09 20:43


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:49.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.