![]() |
|
Türk Şairlerin Şiirleri Türk şairlerin şiirleri.Türk şairlerden güzel şiirler.Türk şaiirlerden şeçme şiirler... |
Türk Şairlerin Şiirleri kategorisinde açılmış olan Akgün Akova Şiirleri konusu , ...
![]() | ||
![]() ![]() |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
|
![]() |
#1 |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
S.Moderators
Üyelik tarihi: May 2009
Üye No: 27
Mesajlar: 3.656
Konular: 2075
|
![]()
Bebo
neden bebo bu çatısı uçuk eve bu tuz camı ellerime başlarını duvarlara vuran bu kan gölü meleklere neden çağırdığımı bilmiyorum sevgimin yanlış uzayına seni yüreğimin yırtıcı kuşları takılınca gözlerinin ağlarına ısıttığımız evlerden balkonlar arttı bebo çağlayanlar ve selüloz, şebnemli haritalardan yollardan çok leyla bisikletler arttı gözbebeğimde bisikletinle gezinmesen ben neyim ki zaten Büyük Şiir Ebediyesi'nin sözcük çöpçüsü şiir direklerine tırmanma güçlüğü çeken maymun ayakkabılarım bitse de gelirim sana saray tırtılım, uykulu Asyam, kıpırtılım vazelin gecelerine çocuk esirgeme kurumlarına üye yap beni süpür beni, elektriklerimi kes, yakın çekimde izle çok ısınmış bir kalorifer peteğisin sen bebo bırak güneş kentin kremli tüylerini yalasın sen beni bebo sen beni Cafe Petrograd'da memelerini sayıyorum gece ve yıldızlar eriyene kadar memelerin bebo masal, cüce ve prenses tadı ağzımda... Akgün Akova |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
S.Moderators
Üyelik tarihi: May 2009
Üye No: 27
Mesajlar: 3.656
Konular: 2075
|
![]()
Bengal
gözlerime yükledim seni gözlüğüm tutuştu omurgası çatladı zamanın gelecekten düşünce onu götürdüğümüz hastanenin en acil servisinde o bal rengi bacaklarına dinamitlendi içim küçüğüm, küçük kadınım transistörlü radyomda geceler boyu aradığım bir gidip bir gelen yitik bir uzun dalga istasyonu gibisin nisan evet o mirmoruk nisan şemsiye sürüleri düşler peynir ekmek sesine uyanırken pomfuruk mayıs alev halkalı küpelerini sıyırırsın gülümseyerek evden kaçan Bengal kaplanlarının sıçrayarak içinden geçtiği küpelerin en son onlar yoldan çıkar ve kınalı aralığı ağzının küçüğüm, küçük kadınım yanında, teninde ve kahkaha çiçeklerinde içlerinde sıkışıp kaldığım saat camlarının tüy bahçendeki cin saçlarının ve çeliğin üstündeki diş izlerinin ve yaklaşan ölümün kaçınılmazlığında bir yumuşakça gibi saklarım altmış dört yaşımı güneşten küçüğüm, küçük kadınım sevdamız çıngıraklar ve alarmlar günlüğü sürekli deri değiştiren ve sıyrılan etekler kitabında ben ilkbahar bankası soygunlarına giderim küçüğüm, küçük kadınım dudağını dayadığın o buzlu camlara hohluyorum aramızdaki kırk beş yaş farkı ve ellerimi yıldızlarının üstüne koyuyorum ( dring...drong... dring...drong... sayın ziyaretçiler huzurevimize gonca gül sokulmaması önemle rica olunur dring...drong... dring... yitik... bir... uzun dalga... istasyonu... ) Akgün Akova |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
S.Moderators
Üyelik tarihi: May 2009
Üye No: 27
Mesajlar: 3.656
Konular: 2075
|
![]()
Bir Kıyı Kahvesinde Uyandık
bir kıyı kahvesinde uyandık üç aşağı beş yukarı her şey denizdi sesimiz: iki çay, biri şekersiz çıkınımız çadır bezinden, ilmiği eksik masamız ters dönmüş gümüş kalyon bir kıyı kahvesinde uyandık sizi sabah yıldızı sordu dediler el ele tutuştuk dışarı çıktık avuçlarımız göğe kapanırken elimiz bile denizdi karman çorman ( okura yıldırım telgraf : bu şiir bitmeye varınca sezinledim stop deniz de sevda gibi stop tüm şiirlerde sözü edilse bile eskimiyor stop ) Akgün Akova |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
S.Moderators
Üyelik tarihi: May 2009
Üye No: 27
Mesajlar: 3.656
Konular: 2075
|
![]()
Birbirine Karışsın Diye Saçlarımız
sigarasını söndüren berber darman duman dinliyor söylediklerimi elindeki makası nerdeyse dünyaya düşürecek yani biz ayrılınca dünya nereye gittiyse "kökünden kesin saçlarımı" diye yineliyorum "sonra toplayıp verin bana, bir ayrılığın andacıdırlar" dokunurken saç tellerime parmakları titriyor her zaman özene bezene taradığı siyah, kıvırcık bir sel boşanıyor ardından gözlerini yumarken aynalar yalnızca makasın sesi duyulan ve kanat çırpışı kafesinde çılgına dönen sakanın sevgilim açtığında postacının getirdiği paketi yarın içinde senin yüreğini kaldıran dağlar benim gözlerimi dolanan sis ve sevişirken çam ağaçlarına takılan saçlarımız birden herşey, herşey, bir gölde bir sabah ansızın açılışı gibi yüzlerce nilüferin ayrıldığımız gün üzüntüden bayılan zaman kendine gelince olmadık anda vapurlar yağacak yüreğinin adalarına yeniden yeniden dalgalar yeniden limanlar yeniden sonu olmayan şarkılar hepsi yine birbirine karışsın diye saçlarımız o zaman yine saçlarını topla sevgilim ve yüreğinde beklettiğin martıları sal... Akgün Akova |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
S.Moderators
Üyelik tarihi: May 2009
Üye No: 27
Mesajlar: 3.656
Konular: 2075
|
![]()
Boyanamaz Hiçbir Kafes Maviye
horoz kiraladığımız iyi oldu di mi çalar saat yerine güneş koktu mu namussuz binbir borazan hadi kadınım kaçırmayalım papağan mırıltılarını anahtar deliklerinden evlere giren cin peri masallarını kaçırmayalım davultozu minaregölgelerini ve ayak seslerini kırkayakların ne kadar erken başlarsak özgürlüğü savunmaya o kadar iyi ne kadar çabuk kemirirsek paraları kur farkı gözetmeden ne kadar hızlı taş atarsak forsaları kurtarmak için akvaryumlara o kadar iyi maymun iştahsız sürekli bir baharsa aranıp durduğun musluktan bahar damlıyor kadınım, işte tam zamanı yürü telörgülerin ve duvarların üstünde olduğun gibi, böyle çıplak ayakla başkaları da vardır mutlaka bizim gibi ve efelenmektedirler boyatmamak için kafeslerini maviye... Akgün Akova |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
S.Moderators
Üyelik tarihi: May 2009
Üye No: 27
Mesajlar: 3.656
Konular: 2075
|
![]()
Bütün İtfaiyecilerin Derin Uykulara Düştüğü Saat
bütün itfaiyecilerin derin uykulara düştüğü saat sen çalgılı çengili sen çırılçıplak son sigaram söner sönmez kadınım şiirden kıskandığım nazardan sakladığım gözün aydın ha'di uzanmışsın yanıma saçımın ipek yoluna bir el kibrit çakmışsın ben cayır cayır ben çırılçıplak bu oda dişlenmiş yasemin kokuyor hayret doğrusu övünmek gibi olmasın çiçeklerden anlarım eee az çiçek koklamadım ben aşklara gide gele bak bu sen çiçeği bak bu ben çiçeği armudun iyisinden de anlarım orasını karıştırma ama aklımın lodosu poyraza seninle döndü kadınım açık deniz kuşlarım seni yurt bildi daha uçmadan dur bir dakika işitiyor musun bu ne bu, deprem sesi mi göktaşı mı mutluluğa attığımız düğümü mü çözüyorlar yoksa hay allah bütün itfaiyecilerin derin uykulara düştüğü saat biz Afrika yangını biz çırılçıplak çarşaflar buruş buruş yaz kış dört mevsim hastasını şaşırmış virüs gibi aramızda aşk evet eminim, bu oda dişlenmiş yasemin kokuyor biri ağzının kıyısında çiçekler büyütmüş bizden habersiz sus kadınım sus bir şey söyleme biliyorum bu ayrılık kokusu başkasının olamaz zaten ipe sapa gelmez bir aşktı bizdeki noktasız virgülsüz kural dışı yolunu beklerdi el değmemiş kızlar bir dışarı çık orospular adınla ağlardı akşamlar kırmızı kırmızı seni okşarken buzdağlarının eridiğini duyardım Kuzey Kutbu'nda başıbozuk bir aşktı yağmur sızım yanı bizdeki nerde akşam orda sabah ustura ağzı bir aşk için yaşadık sabahları hiç sevmezsin ya, bak sabaha az kaldı son kez ağart elini geceyi bir çeyrek uzat ona göre sevişelim kadınım yarınsız günaydınsız çılgın çıplak... Akgün Akova |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
akgün, akgün akova, akgün akova şiirleri, akova, Şiirleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Serpil Akgün Biyografisi - Serpil Akgün Hayatı - Serpil Akgün Kimdir - Ressam Serpil | Gökkuşağı | Türk Ressamların Biyografisi ( Hayatı ) | 0 | 25.12.11 23:09 |
Nahit Ulvi Akgün Şiirleri | Renklerin Dansı | Türk Şairlerin Şiirleri | 0 | 19.08.10 21:00 |