Tualim.net

Tualim.net (http://www.tualim.net/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualim.net/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Aydın Hatipoğlu Şiirleri (http://www.tualim.net/turk-sairlerin-siirleri/2235-aydin-hatipoglu-siirleri.html)

Renklerin Dansı 15.08.10 15:39

Aydın Hatipoğlu Şiirleri
 
Akşam

Ürperen denize kavuşan akşam
Ne çok yalnız adam çiziyor ufka
Ne çok yalnız adam ne çok kadın ne
Yitmiş umutlar gibi bir günü noktalayan

Hiç sevinçler göğermez mi bahçelerinde
Acı ve hüzün taşıyorlar durmadan
Nerde çiçekleri ellerinde nerde inançları
Birden geceye bulanıyor saçları

Hâlâ gülüşlerini arıyorlar aynalarda
Hep ölüm hep karanlık hep korku hep
Hep kahır renginde çiziliyor resimleri
Yarınsız tedirgin ve yorgun kimileri

Şehrin gözlerine yağmurlar doluyor
Mor hareli sevecen gözleri ıslak
Yılgın bir çocuk ağlıyor için için
Sevgi kirleniyor hızla ve küçük özlemler

Hiç sevişmeye durmaz mı dal uçları
Her şey terk edilmiş bir çölü başlatıyor
Hiç baharları patlamaz mı şafakta
Tekil delik deşik bir akşam sokakta...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:52

Al Bu Şiiri Yak
 
Al Bu Şiiri Yak

Tirse gözlü bir çingene elleri nergis
Kuş evleri dar geliyor güvercinlere

Yüzünde bıçak yarası dişinde yaldız
Çillerini satıyor çocuk elleri

Çipil ışık dallarında karga tüneği
Köşede küçük ayaklı kızlar kösgeri

Ak benekler konuyor kirpiklerine
Elinde kırık kopuk sevgilerin gergefi

Ört perdeleri açsın çiçeğim vakti bahardır
Zincirli hamam kubbesi sütunları mermer

Kaş koymuş kaf üstüne simin varak işler
Su sızmaz arasından çak camı cama koyver

Kan damlamış kar üstüne inci gülüşünden
Çöz zemheri aynalara sedef düğmeleri

Baş kaldırarak koş çıplak ayak
Sen bir yana savrul sevdan bir yana

Sarhoş gecenin yollarına yağmur çiselerken
Beynim geme gelmez yüreğim dörtnal

Uçsun kelebekler daldan dala gün ağarırken
Tef vuruyor fır dönerek çalparanı çal

Derde dermandır efendim al bu şiiri yak
Üç hazan beklet ayazda şerbetlere kat...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:53

Alaz
 
Alaz

Hüznün kızıl yaprakları düştü zamana
Aktı canlar yangınlardan o kızıllığa

Karardı coşkular söndü umutlar
Döndü ağır ağır umutsuzluğa

Sesler koparıp kanayan şarkılarımdan
Göçüp giden kuşlar gitti uzağa

Kurumuş dallara takılmış bir uçurtma
Düşürür çocuk sevdalarımı tuzağa

Sustu solgun bir gül gibi akşam
Savaşları soygunları bırakıp küstü çağa

Bilmem hangi eller hangi kadehler
Kalkar bir uzun sükût gibi yalnızlığa...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:53

Bahar Şarkısı
 
Bahar Şarkısı

Bahardır damıtılan
Umudun imbiğinden
Üveyikler biliyor

Dağların eteğinde
Gelin gülüşü gibi
Ellerin apak

Ne kadar yakışıyor
Bir bebek sevincine
Suyun dibinde çakıl

Duru soluğun okşar
Eğilmiş de yüzümü
Dudaklarım duyuyor

Ne incecik gelincik
Ne gümrah mor menekşe
İçim papatya tarlası...


Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:53

Bahardır
 
Bahardır

Seher yeli
Söyle senin bülbüle
Bıraksın artık ağlamayı
Geceyi yırtıyor nerdeyse şafak
Eli kulağında domurların
Bahardır

Nah işte
Tohumu saklayan toprak gibi
Yuvaları kuytularda bekliyor
Güneş ülkesinin kuşları
Sıyırdı mı kılıç kanatlarını
Bahardır

Sabrın dervişi
Koca çınar
Gün görmüş gövdesiyle dinelip
Tazecik yapraklarını açar yine
Bahardır

Söyle seher yeli
Söyle senin bülbüle
Umudun şarkısını söylesin artık
Toprağı iten tohumun coşkusudur
Gümbür gümbür
Sevincin rengine boyayan gökyüzünü
Bahardır...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:53

Bebek
 
Bebek

Seni bir orman ışığı gibi hatırlıyorum
Gölgeli serin kucağına düşüyor yapraklarım
Seni dalların karanlığından süzüyorum

Irmağın sarmalına direnen kırık bebek
Beni savruk bıyığımla hatırla
Atıp atıp bağrına bas yalnızlığımı

Tenha bir eylül yakamozu gözlerin
Yorgunum çalınmışım kırgınım
Yine de sevinci savunuyorum

Terk ettim silahımı yitirilmiş coşkular gibi
Şimdi penceresinde kırmızı sardunyalar açan
Beyaz badanalı bir köy evidir sevdam...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:54

Bilir Zaman
 
Bilir Zaman

Kara sarı yüzünü
Gömer durur anasının memesine / kurumuş
Hayat soluk alıp verir / belli belirsiz
Çatlak dudaklarında soluk resimler / gibi
Durur toprak
-Doyumsuzluk değil beyler-
Açlık çoğalır durur

Çürüyen yalnızlık
Ve burgacında çırpındığımız korku
Ve umutsuzluk / ve durmadan yaşanan
Karabasan
Özsuyunda taşır yaralı yarınları
Uyur tohum

Kanım -mı- kaynar
Bir yerlerde gün vurur kıl çadırlar üstüne
Topukları toprağı döven bir bebek
Yeşerir çığlıkları sevincin
Boyanır gökyüzü umut rengine
Vurur yürek

Yorgun bir kuğunun kanadından
Salınarak düşen tüy
Düş cemreler gibi ufuklarıma

Kim hapis kim ölmüş kim öldürülmüş
Kim kaçmış kim susmuş kim susturulmuş
Bilir zaman...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:54

Bu Şiir Hiç Yazılmadı
 
Bu Şiir Hiç Yazılmadı

Sevdalar yoğurduk ellerimizle
Kavgalara uyandık
Daha çocuktuk

Bencil ve acımasızdı dünya
Ak lalelerin ışığı soldu
Yıkıldı çalındı kirlendi
Acı ve gözyaşıyla sulandı
Saksıdaki küskün çiçek
Önce balıklarımız öldü
Coşkular sevinçler inançlar
-Direniyordu hâlâ suların ışıltısı-
Sonra arkadaşlarımız
Ama umudumuz ölmedi

Ey ırmakları ağu akıtan dünya
Seni yapraksız ağaçlar adına
Dehlizlerde yanan
Düşlerini çığlar bölen
Depremlere çöplüklere gömülenler adına
Ve gökyüzü ve çocuklar ve toprak
Kadın çığlıkları ve masum denizler
Ve ölü kuşlar adına lanetliyorum...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:54

Dilleşmek
 
Dilleşmek

Savrulan saçların gibi savurur
Uzak iklimlere sesin sesimi
Güneşe koşan yağız çocuklar
Dilleri yüzyılları soluklar

Neler der toynakları incecik
Akıtması apak sevgililer kuytuda
Kavgalarda ilençlerde ne derler

Duruşu onurlu bir başkaldırış
Sekişi kaçınılmaz bir boyun eğiş
Sevgileri kardeştir sevgilerimize
Sövgüleri sövgülerimize benzer

Gelir sıcacık türkülerim
Seklavi eşkin yürür dünyaya
Toprağın bağrını deler acısı

İçinin yorgun denizleri kurumasın
Ses verin sesime ses verin dilleşelim
Barışın atlasıdır dilimin coğrafyası...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:55

Dünü Gün
 
Dünü Gün

Sesimde yalnızlığın tınısı
Gözlerim yanıyor uykusuzluktan
Suda yağı bitmiş kandil ışığı
Uzakta ağlayan çocuk sesleri

Dağları deniyorum
İsyanın ve hüznün sığınağı
Kasvet kesilmiş gökyüzü
Dudaklarım çatlamış

Usun peşinde yüreğim
Elimde kederli eğreltiler
Yılkı gölgeleri ufukta
Yüzüm solmuş düş bahçesi

Yaşamı dölleyen ürperti
Kara bulutların izini sürer
Bırakıp kuytulara gizini
Kırlangıçlar gider

Dalından korkular sarkan ağaç
Nice acı nice umut nice inanç
Bedreddin pir sultan hallaç

Mütevekkil asya ve diyarı rum
Havada yanık yaprak kokusu
Dünya seni tanıyorum...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:55

Fotoğraf
 
Fotoğraf

Dallarına türküler sinmiş meşe
Döktü yapraklarını döktü hüzünle
Ses oldu karıştı toprağa
Ses oldu tohum oldu umut oldu

Evvel bahar açıldı çiçeklerle
Yağmur oldu yağdı seslerimiz
Irmak oldu ağdı toprağa
Ağdı toprağa tenlerimiz

O çiçekler o çimenler
Öğrenir mi seherleyin kuzulardan kuşlardan
Söyler mi her bahar türkümüzü
-Ak kuğular da sökün etmiş yurdumdan-

Baş ucunda semah tutmuş turnalar
Üzerinde türlü türlü çimenler
Papatyalar gelincikler allı yeşilli
-Kaç kuzulu ceylan yad avcı geldi-

Koca meşe dayamış da başını
Orfeusun dizine dalıp gider
Çiçekler çimenlere çimenler rüzgârlara
Bizim türkülerimizi söyler...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:55

Göç
 
Göç

Gidenler gecikmiş günleri götürdüler
Birlikte ne kadar yalnız olduklarını
Gözleri yanılsamalarla bağlı gelip
Görmediklerini göstermeye gittiler

Kazılardan sevdalar çıkıyor
Kız küpeleri gözyaşı şişeleri
Kaç yıldız yılı çalınmış ekmeğimiz
Kırık kazma ucu kuytu gizlerimiz

Seldik akıyorduk karlı koyaklardan aşıp
Ta çini maçinden bahri cedit diyarına
Altın fildişi esaret ve miskü amber
Suda izi kalmış bir söz bırakıp yarına

Açtık ama şehvetli ve dehşetli susuz
Sevdik yana yana saçları sürgün güzeli
Alazı kavurur kurumuş yaprakları
Pıhtılaşır zaman çiçeklenir gülüşünde...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:55

Gönlüm Yangın Ertesi
 
Gönlüm Yangın Ertesi

Cemal Süreya için

Yine avlusundayız
Güvercin göklerinin
Mor ayazlar avlusu
Günlerden pazartesi

Mahmur sevda yorgunu
Çıkmıyor sabahlara
Ey cinayet vurgunu
O dalgın gülümseyiş

Masalarda çizilmiş
Bir resim terkisinde
Söylenmemiş acılar
Hiç yaşanmamış gibi

Hem tende duymak teni
Canı candan saymamak
Vermek her isteyene
Tabaktaki bozukluk

Nerde bardaklar nerde
Nerde sevgi pınarı
Alazı vurdu geçti
Yaktı cemalin narı...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:56

Gün
 
Gün

Perdeyi açıverince
Üryan bir sabah takılıyor dallara
Gümrah gözlerinde çiçekleniyor şafak
Mahmur saçları çözülüyor gecenin

Çığ düşmüş yapraklara yazılı
Rahvan yazgısı yoksulluğun
Kınında hüznü taşıyan bir çingene şarkısı
Uzuyor tekerlerin tıkırtısında

Sevince bulanıyor elin
Sokakta kuş seslerini siyaha boyayan çocuk
Kapıda gün
Hakkını helal et sevgilim...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:56

Gün Olur
 
Gün Olur

Gün olur
Ölür içindeki kıvılcım
Duyarsın yitişin sızısını
Kimliksiz bir kız ikiz doğurur
Dil yalnızlığı yoğurur
Biçimde

Kim bilir kim bulur
Asker postallarımın izini
Alır götürür tarzı nevin vapuru
Çocukluğumun firuze denizini
Bekler hâlâ salacak iskelesi
O sesi

Hecelerken geleceğin yangınını
Bakarsın deler kuzeyli kadınlar
Bu ürkek ülkenin karanlığını
Kırık acemi sözcüklerden
Anlarsın bir çığlık gibi
Sönmüş ateş

Çağır sağır kayalardan
Üzengisini sürüyen yağız atlıyı
Ayaları kan
Bak gümüş ışığında yalabir
Soluğu tükenmiş tanrısı
Umutsuzluğun...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:56

Hanımeli
 
Hanımeli

Gün mü uyanıyor
Gül mü
Yaprağında çiğ tanesi
Koklasam

Süt mü sızmış balam
Gül memelerden
Bir bebek gülüverse
Okşasam

Seher yeli geçer gibi
Gelin dalından
Dağıtsan saçlarını
Uzan/san

Bir çin porseleni kadar saydam
-Sırçadandır gümüş teni sırçadan-
Düşlerin ürperir mi
Dokunsam

Sanki mermer heykellerde yaşayan
Kadim yunan
Yakın dursa da
Uzak san

Bir de pamuk toplarken gör tarlalarda
Türküsünü tutturmuş mu sana usuldan
-İnci takmış sedef gerdan üstüne-
Düşün/sen

Pembe bulutlar dağılır yüzünde
Ak laleler gibi durur elleri
Eğilip su içer gibi çeşmeden
Öpsem...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:56

İpin Ucu
 
İpin Ucu

Sabahlara yalnızlık gibi çıkıyor
Yorgun iklimlerin sürgün alacası

Pus sabaha bulanıyor sabah gerinen güle
Kurumuş düş yapışkanlığı da cabası

Neden öyle kırgın bakıyor resimlerde
Camda bir fesleğen hüznü perde arası

Pus güne bulanıyor gün kana kan acıya
Camda gama boyanmış bir karanfil sevdası

Kara kıl çadırlardan dünyaya açılan yaz
Balaca bir kuş içinmiş çınarın kocaması

Camda kıpkırmızı sardunyanın sevinci
Yüzüm umudun bayrağı yüreğim bozgun sonrası...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:57

Kaçma Dur
 
Kaçma Dur

Gölgelenir
Işıklı gözlüklerin
Solgun yıldızlar taşır
Gagalarında tutsak kuşlar

Ham ervah
Bir sarhoş çığlığı gibi
Boşlukta sallanır mısraların
Kaçırma gövdeni

Gelincikler
Boynu bükük kalmasın
Kırılmasın sevginin heykelleri
Ve uzay yıllarında soluklansın
Sesi delikanlı coşkularımızın

Alıp götürdüğün
Sararmış resim
Nice zamanların nakışından süzülmüş
Hüzünlü bir seferberlik türküsüdür

Bir derviş gibi düşün kendini
Bir bütünün içinde
Sevinçlerin acıların çilelerin içinde
Kavgaların umutların sevdaların içinde

Kaçma dur
Korkularına sarıp sarmaladığın hançer
Otuz yıllık merhabamdır...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:57

Kaf Zal Mim
 
Kaf Zal Mim

Tutuldu tur ve tuba
Güneş ve ay
Ve bilcümle kâinat
Güya ki kurtulacaktı dünya
Onun ellerinde
Elleri havva
Oysa taştı duvardı kayalar
Keskin kılıç sivri mızraktı
Kül elenmişti başı
Yazısı kara
Sevdası bölünmüş
Çırılçıplaktı
Karnında belli belirsizdi yükü
Aktı sıcak yuvasından can
Ölümdü kuşatan çepeçevre yaşamı
Baktı perdelenmiş kirpiklerinin arasından
Elleri aşiret döğmeli kadınlara
Kadınlar kürtçe konuşuyorlardı
Dilleri telaş telaştı
Şaştı o an aklından geçenlere
Durdu üryan yalnızlığıyla boşluğa
Harami gölgeleri büyüyordu karanlıkta
Yangın yerleri çöldü
Yüreği hun bağrı delik deşikti
Acının eşiğini aştı
Yırttı tırnaklarıyla karanlığı
Çığlığı çölde çan seslerine karıştı
Yarık tabanlarıyla harmanilerini savuran kadınlar
Ağıta durdu
Kan ve ağu sızıyordu ezgilerinden
Kanında tan vuruyordu ağıt seslerine

Tutuldu tur ve tuba...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:58

Kanlıca
 
Kanlıca

Sen zehir yeşili bir resimsin
Kararmış çam ormanlarından
Eski izniklere sıçramış acı
Ellerinde pürüzsüz beykoz izleri

Sen serin bir çizgisin
Uçuk denizlerin zemherisinde
Çeşmibülbül burgacında yükselip
Umuda huruç eden selçuki derviş

Sen zor bir küheylansın
Özgür ırmaklar akar soluğunda
Bakar mermer merdivenli tapınaklarda
Donmuş gülümseyişiyle meryem

Sen bir masalsın düş kuşaklarında
Yasak sevdalar yazan elyazmaları
Hirada inzal olan büyü ve cinsellik
Gün görmemiş bir köy kızısın belki de ilk...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:58

Kara
 
Kara

Kara
Kara/nlık
Çözülüyor tel tel
İpek bir şalın dalgalarında
Parlayıp sönen yıldızlar
Yansıyor laciverde

Kara
Kara/nlık
Bir keman akıyor ırmakta
Kadife gözleri kara sürmeli
Bir çingene kızı bakıyor
Uzayan kıvrılan savrulan
Yılan dilli alevlerin ardından

Kara
Kara/nlık ışıyor
Geceye ay vuruyor
Irmağa gün
Dökülüyor büklüm büklüm
Ak yuvarlak yamaçlardan
Kırk örük kırk ibrişim
Şavkıyor şafak
Dağlanıyor ellerim...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:58

Kariye
 
Kariye

Teninde doğum fırtınaları
Gölgesi durgun suda uyuyor ulu çınar
Uzak umutlar süzülüyor usundan
Prizmasından tarih geçiyor

Gün güle değiyor hüznünün gergefinde
Gamdan örülmüş bir tülün ardında elin
Süt ve gümüş sim ve ipek
Tutuşuyor özlemin penceresinde

Bin yıl ötelerden bakıyormuş gibisin
Altın demir ve kobalt pırıltısıyla
Derin lacivert bir göğe yükseliyor
Sunakları ellerinde binlerce esin

Bak bu sensin billur ışığı sesin
Bu senin giysilerin kıvrımlarıyla susan
Sanki biz kariyede bir mozaik bahçesiyiz
Buhurdan ve şamdan ve tütsü ve ayin olan...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:59

Kavruk
 
Kavruk

Öyle uzak ki susuşun
Isıtmıyor saydam sokakların cumbalarından sarkan
Acılı sonbaharı

Hangi boşluğu dolduruyor çığlık çığlığa
Bir karabasan uçurumunda yüzünün duru giziyle çizilen hüzün

Bastırılmış korkuların alanları doldurduğu
Uzun sürmüş karanlıklarda çoğalan
Çocuksu gözlerdeki ışık

Yalnızlığın saçlarından derin kuyulara
Göz yaşları gibi dolan umutsuzluk
Ve kavruk bir gül çoğalıyor...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:59

Kedi
 
Kedi

Usulca okşuyor sesi sabahı
Güne ulanan bebek uykusu
İğdiş sevinçlere hazırlanıyor

Usulca geriniyor düş günlerine
Eşkiya doğası çiziyor sınırları
Sağıyor sevginin memelerini

Usulca sofalara sızıyor korkusu
Özgürlüğü bilmiyor kuşatılmış
Kıyısında hiç yaşamadığı sevda

Müstevli ordulardan arta kalmış nefer
Yalnız ve içedönük kimi zaman da
Usulca çıkıvermiş mısır tarihinden...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 18:59

Kırgın
 
Kırgın

Tam güle uyanıyordum
Kent büyüdü
Sen sabahı soluyordun dünya güzeli
Taş kapılardan geçtik serin avlulardan
Yaprak örttü gülüşünü ay dürüldü

Gözleri bağlı dönüyordu bostan dolabı
Tenha sulardı yürüyen
Ab ve hayat
Tohum toprağı zorluyordu
Köz ateşi
Gül yangını en firaklı menevişi
Elimde bir avuç kül
Meğer kuş büyütmüş koynunda seher

Tam güle uyanıyordum
Küstümsuyu hilâl oldu eridi
Ormanın elleri vardı tırnakları gül
Kan kuşandı dal güne ulandı
Onmaz umut kırgını gülüşüne

Şarkılarla yürüdüğüm ıssız patika
Serçeler üveyikler sürüngen sesim
Ay uluyor aynası gizemlere gömülü
Ve şaşıyor çocuk ay yürüdükçe
Gün içinde taşıyor sürgününü
Yum gözlerini güzelim sür gününü
Güz trenleri işte hüzne tarihçe

Tam güle uyanıyordum ellerim cam kırığı
Seher mi vurdu seni ninni bebeğim ninni
Al beni apar beni erguvan yağmurlara...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:00

Koza
 
Koza

Orda duruyor orda
Uzatsam ellerimi
Sarınmış sarılara
Bal peteği saydamı

Orda bir erimlik yer
Billurdan bebek teni
Ben ne ceylanlar gördüm
Ürkek mahzun bakışlı

İşte orda duruyor
Dişi bir tay toynağı
Duru sulara vurmuş
Sabahın ışıltısı

Yüreğine değiyor
Şiirin tül kanadı
Buluta uçuyor kuş
Bulut dala konuyor

Dokunsam beyaz bir tüy
Okşasam düş oluyor
Sonra serin saçaklar
Kırılmış bahar dalı

Karanlığa çarpıyor
Çırpınan çılgınlığım
İşte burda burada
Uzatsan ellerini...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:00

Levni
 
Levni

Her şeyin bir rengi vardır bilirsiniz
Özgürlüğün rengini bilir misiniz ya umudun
Korkuya boyanmasın yüzünüz
Bulaşmasın yılgınlığın karası üstünüze

Sevincin rengini hatırlayın bir
Hatırlayın çocukluğun şeker pembesini
Delikanlı günlerin nar çiçeğini
Hayata ışındığımız turuncuyu ve şehveti

Sonra kızılın hüzne karıştığı yer
Şimdi uzak bir ülkedir nefti hiç gidilmeyen
Sarı sarhoştur daima ve yılgındır hep
Durmadan tükenmenin şarkısını söyler

Eski bir sevda yaşar limonküfünde
İncecik bir sızı yayılır damarlara
Sessizce sezersiniz haki ölümün rengidir

Hüznün rengini biliriz zulmün rengini
Kahrın rengini biliriz adımız gibi
Adımız gibi biliriz inancın rengini...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:00

Masal Mavisi
 
Masal Mavisi

Kalabalık kıpırtılar içinde
Gizli saklı karanlıklar içinde
Koparılmış bir gül yaprağı gibi
Yüreciği titremeler içinde

Sonsuzluğun sınırında duruyor
Çiçekler takınmış reyhan kokunmuş
Hayatın devingen beşiğinde uyur gibi
Gülücüğü ışıltılar içinde

Akşamın hançeri hüzne boyanmış
Acımasız rahim sevecen mezar
Ölüme bir nokta düşürmek için
Bağrında inciler duruyor gibi...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:00

Mevsim Hazan - Dilde Hüzün
 
Mevsim Hazan - Dilde Hüzün

Günün soluğu balkon
Engin mavi çiçekler
Sararmış göğün yüzü
Kırlangıçlar tavafta

Son bulutlar da aktı
Soğudu işte güneş
Boşluğa düştü sesi
Yorgun çıngırakların

Özgürlüğün arabası sırçadan
Koşar dörtnal zayıf atı
Korkusunu kırbaçlarken
Sürücüsü durmadan

Gün bitti mevsim hazan yapraklar
Taze ceviz satar surda bir şopar
Ey yazıcı uyuma ateş altında dünya

Kan ağlar yüreğin gece sabaha değin
İnsanlar ne yapar ya çocuklar ya kadınlar
Gün bitti mevsim hazan dilde hüzün...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:01

Nevruz ve Eros
 
Nevruz ve Eros

Duman sarmış dereleri
Geceye direnir bülbül
Alnında dağ otlarının kokusu
Dudağı bağ bozumu
Dili bal

Tül tül olmuş bulutların ardında
Buğulu koyaklar kıraç tepeler
Sıcacık coşkusunu yineler
Seher vakti seken keklik
Orda kal

Issızlık canda can uykudadır
İncecik bir dokunuş bir nefes
Bahar inmiş dala yuvasında kuş
Çözülmüş dağların karı
Gülü lâl...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:01

Nisan
 
Nisan

Suların uzak denizlere vardığı yerde
Uçsuz zamanlar çiçeği
Lanetli zakkum
Sağıyor yitirilmiş maviyi ıtırlardan
Yüzüm bulutlara boyanıyor
Ey çocuk aklım

Savruk bir yağmur sonrası
İçe kapanış
Duyarsızlığı sürüyor üstümüze
Sekerek bir küfürden geçiyor pırıltısı
Ne yağmur duyuyor sesi
Ne pencereler

Her şey yarım yamalak
Yarım yamalak sevi
Bir kadın köpeğini salıyor özgürlüğe
Koşup bütün zamanlara sığıyor sevincini
Gizemli perdeler sarmalıyor evi

Tanığımdır yaşlı çam
Sarmaşık sömürgesi
Hayatı savunan nefesin nefesimde
Bir sese nişanlıyorum solgun bir sesi
Yalnızlık bakıyor aynadaki resimde...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:01

Nuri İyem'in Kadınları
 
Nuri İyem'in Kadınları

Sarı sarmış başına
Oyaları belirsiz
Karanlığa bulanan yüzünde izi
Acılar ırmağında çimmiş hasreti

Bir gözü yalnızlık bir gözü umut
Güneşe durmuş gülüşü
Pembe urba yad zamanlardan kalma
Güz çiçekleri gibi bakar hüzn ile

İkinci kız doğuranda anası
Al bastı dedilerdi başında al kurdele
Kıştı kızıl şerbet içemedi
Yemenisi sallanıyor rüzgârda

Uzatmış da ellerini bulutlara tutunur
Yüzü kavruk içi yangın başı kül
Kuşağına kuş işlemiş kızlığında muştuluk
Gün yüzü görmeden yanmış güneşte

Üç kadın birbirine bakıyor
Biri ergen biri avrat biri dul
Yazması kara işlemesi pul
Gözleri haktan sürmeli kaşları rastık

Mavi bağlayanı iki canlı bir gelin
Ak güvercin pus eyliyor elinde
Ak örtüsü gölge etmiş yüzüne
Kim görecek ellerini durur hüzn ile...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:02

Park
 
Park

Avare ağaçlar ülkesinde
Sağır duyarlıklar ırgalanıyor
-Sağır duyarlıklar avare ağaçlar ülkesinde-
İhtiyar bir güneş yıkanıyor kendi aydınlığında
-Yıkanıyor yar-
Gizli hapisanecisi zamanın

Yorgun kadınlar denizinde
Ebruli akşamları taşıyor iyonyalı gemiciler
Ambarlarında yıllanmış hüzün
Gamdan ve kandan dokunmuş yelkenleri
Yorgun kadınlar denizinin gemicileri
Çaparısında boncuk gibi sevdalar dizili
-Sevdalar dizili yar-
Kahır yüzlü bilge balıkçılar

Hırsız gecenin sundurmasında
Bir yalnızlık gibi ay
Mağrur ateşçiçeklerinden saklıyor sakallarını
Hülyalı bir sehere
-Hülyalı bir sehere yar-
Bırakıyor sarhoşluğunu

Mor salkımlar sallanıyor rüzgârda
Mor çiçekli mor gülüşlü dul analı çocuklar
Bir pamuk şekercisi
Suskusunu boyuyor
-Suskusunu gülüm boyuyor yar-
Bir çocuğun kaçıp giden balonu
Göğün laciverde dönen derinliğinde
Yılgınlığın kıyısında hüzne yoldaş oluyor
-Hüzne yoldaş oluyor yar-
Bir çocuğun balonu
Eskimiş korkular kanırtıyor geceyi
Emekli bir deniz soluk soluğa
-Çırpınıyor gülüm çırpınıyor yar-
Tükenirken delikanlı zamanlar
Aynı kandan türküler yankılanıyor uzak
-Aynı kandan türküler aynı kandan ah-
Umutsuzluk yasak...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:02

Susku
 
Susku

Sis susuyor
Dallarına şeytan uçurtması takılan ağaç
Örtüyor sisin sessizliğini
Hüzünlerle ıslanan uzun bir es
Sürüklenen bir kuş ölüsü kaldırımda

Kadın susuyor
Sabah
Gün suskuya bulanıyor
Tek başına karşılıyor kurumuş bir hayatı
Ah o çocuk ağlaması dolduruyor sokağı
İhanet -bir de sevda- susmuyor
İyi ki susmuyor iyi ki
İyi ki tırmalıyor kanatıyor parçalıyor

Karanlık susuyor
Ölüme ulanan kızıl sarmaşıklar
Dallarına seytan uçurtması takılan ağaç
Bir de ağlayan çocuk
Durgun sulara sarkıtıyor yalnızlığımı
Kör kuyulara
Susku yürüyor kente...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:02

Suskun
 
Suskun

Kayık yüzdürüyor çocuklar
Çamur gölünde
Kâğıttan kayıklar
Mutluluk rüzgârlarını doldurup
Yelken açıyorlar özgürlüğe
Islanıncaya dek

Kısacık bir suskunluk
Islaklığın peşi sıra
Sonra yeni bir kayık
Bir kayık daha
Çamur gölü yutuyor durmadan
Umudun küçük teknelerini
Ardından upuzun bir suskunluk
Ağlamayı unutmuş çocuklar
Alışık...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:03

Sürgünüm Yalnızlığa
 
Sürgünüm Yalnızlığa

Karanlıktan korkan çocuk
Boğulmuş çığlıklara koşuyor
Boş tenekeler takılıyor ayaklarıma
Soluğumu tıkıyor sokaklardan akan çiğfe

Bir papatya beyazı çiğneniyor
Kirli agorasında başkentin
(Ve ormanlar yanıyor)

Haramiler tanrı tacirleri bezirgânlar
Ölüm alıp ölüm satan/lar
Bir bebek gülücüğünü pazarlıyorlar haraç mezat
(Ve ne kadar soylu şey varsa insana ait)

Faili meçhul bir kayıptır yüreğim
Dar kapılarda sıkışan tuzaklara açılan coşku
(Ve camları kıran bahar )

Ciğerhun anaların bağrında
Yırtık fotoğraflar gibi kanayan yurdum
(Yalnızlığa sürgünüm)

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:03

Tan Ağartısı
 
Tan Ağartısı

Uyuyorsun uyuyor su
Ten sesinle ağarıyor sesim
Dal dala yaprak yaprağa değiyor
Ürperiyor nefesim incecik nefesinle

Diken gülü gül dikeni sınıyor
Semaha duruyor canlar yavaştan
Rüzgârla yarışan kuşlar dönüyor
Bir kedi bakıyor kuşkulu kuytulardan

Düm tek vuruyor tef ve kudüm avlusu taştan
Ten yanıyor tin yanıyor tennenni tenenen
Can ve nefes ten ve kafes ney yanıyor aşktan

Eriyen ruhlarımızdır lavlar gibi akan
Ve kavuran hüznün doyumsuz gülünü
Sevdanın ağır vadilerinde korlar gibi her an...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:03

Uzun Hava
 
Uzun Hava

Dağların şarkısını söylüyorum
Günlerden sabah
Ülkelerden yalnızlık
Elimde acemi bir karanfil
Sıcak özlemlere bastırıyorum
Ölümün ikindisine uçuşan güvercinler
Tutuşturuyor çobançiçeği sevdalarını

Saçların şarap kokuyor ellerim tütün
Avuç avuç alıç topluyor karanlık gözlerin
Sessiz suskun yorgun
Bu kimin duvarları bu kimin
Penceresiz ışıksız soluksuz
Bu bağrımıza çöken çeki taşı
Bu balçık karası bu korku bu bizi ezen

Ben bu dilin oğluyum bu köylü dilin
Toprağın üstüne oturmuşum
Hayat deli yağmurlarda taşkın sularda
Yıkımlarda yeşeriyor gibi
Sırtımı bir ağaca dayıyorum
Ağaç kıpır kıpır toprak coşkulu
Ben hüzünlü bir şarkı söylüyorum
Hüzünlü...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:03

Üsküdar
 
Üsküdar

Ak libasına sarınmış lacivert akşam
Sönmüş yangın ıssızlığında karşı kıyı
Işıltıyla bakıyor tambur rengindeki cam
Dingin gülüşünün derinliğinde

Durmadan akıyor ve sürüklüyor anlamı
Ahşabına zamanı sindiren yalı
Yakamoz titreşiminde karar kılan
Hüznü hüzzamda vuran bir ses aramalı

Eski ormanların yetim dalları yaban
Tutuşmuş bir nefes huruç ediyor
Yankılanan ezgisi takılıyor ağlara
Su sesi saydamlığında bir bakıştır o an...

Aydın Hatipoğlu

Renklerin Dansı 21.07.12 19:04

Ve
 
Ve

Haydi tut ellerimi sıcacık yürüyelim
Bulanık bir sonbaharı saçlarına sindirerek
Eski coşkular yoldaşı çınar gölgelerine
Bastırılmış tutkuların deprem kuşaklarına
Hırslı çocukların yürüdüğü sokaklara
Al kurumuş yapraklar gibi sakla bu hüznü

Ölümle oynayan çocuklardık daha
Alaca gömleklerimiz sızıyordu tenhalara
İşte yine pencereden atılmış
İntihar süsü verilmiş bembeyaz bir yüz
Bir kadının sevdasını bıçaklıyor güz
Herkes dulbaşına kalıyor
Çiçekler çürüyor
Çürüyor solgun dostluklar

Bir nabız vuruşu duyulsun tut
Ölü kentin aylak karıncaları saklasın suskusunu

Devinsin sarhoş yosunlar durmadan
Edilgen kaygıların burgacını tırmanalım
Tutunalım karanlık dallarına selvilerin
Kimselerin duymadığı çığlıklarımız
Ulansın birbirine
Tut ellerimi sıcacık tut...

Aydın Hatipoğlu


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:33.

Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.