Tualim.net  

Go Back   Tualim.net > Kültür&Sanat&Edebiyat > Şiir > Türk Şairlerin Şiirleri
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda

Türk Şairlerin Şiirleri Türk şairlerin şiirleri.Türk şairlerden güzel şiirler.Türk şaiirlerden şeçme şiirler...

Ahmet Telli Şiirleri

Türk Şairlerin Şiirleri kategorisinde açılmış olan Ahmet Telli Şiirleri konusu , ...



Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Ahmet Telli Şiirleri
Konudaki Cevap Sayısı
105
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
24952

Yeni Konu aç   
 
LinkBack Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 01.05.12, 15:56   #34
Kullanıcı Profili
Moderator
Avatar Yok
Tualim.NetŞiir Renk
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
Standart Su Çürüdü

Su Çürüdü

1

Yetmiş iki gündür bir dolapta kilitliyim. Yalnızca anahtar
deliğinden hava giriyor ve ölü bir ışık sızıyor içeri. Yalnızlık
hiç de tanrısal değil, görkemli değil. O yalnızca geçmişle
gelecek, ölümle yaşam arasında kocaman bir karanlık nokta.
Geçmişi ve geleceği olmayan, ölümle yaşam arasında irinli bir
leke yalnızlık denilen. Şimdi ne varsa, anahtar deliğinden sızan
havayla ışıkta... (Farkına varsalar, kapatırlar mıydı onu da?)
Bütün belleğimdekileri yokettim. Elektrikli bir aygıyla yaktım,
jiletle kazıdım. Çığlıkların aralığından uçurdum hepsini, kül
edip savurdum.

Adımdan gayrısını bilmiyorum.

2

Zamanı yiyip bitirdi karanlık. Gece yoktu. Güneş çoktan
kömürleşmiş ve yeryüzü yapışkan bir karanlıkla örtülmüştü.
Yabanıl sesler geliyordu derinlerden ve karanlığı ince bir bıçak gibi
yırtıyordu. Saklayan kırbaç gibi... Acı duvarını aşan bu
sesler, madeni bir gürültüye dönüyor ve yerkabuğunu
zorluyordu artık. Sesim yoktu. Karanlığın karnında yitirdim
sesimi. Kör bir kuyuda unutulan Yusuf'tum belki. Ama
durmadan soruyorlardı. Tanrılar bilmiyordu sordukları şeyleri,
peygamberler büsbütün hain çıkmıştı. Ama yine de soruyorlar,
soruyorlar, soruyorlar...

Adımdan gayrısını bilmiyorum.

3

Iki şeyi bilmek istiyorum. (Belki aynı şeyi iki kere bilmek
istiyordum.) Duvarların rengi neydi? Derimin rengi neydi?
Dokunuyorum duvarlara; parmak uçlarımla, avuçlarımla,
dilimle dokunuyorum. Duvarların bir rengi olmalı. Ama hiçbir
duvarcının, hiçbir ressamın bu rengi bildiğini sanmam. Adı
yoktu bu rengin, kimyası yoktu. Belki renksizliğin rengiydi bu.
Çürüyen bir bedenin kokusuydu duvarların rengi...

Adımdan gayrısını bilmiyorum.

4

Bir böcek gibi antenlerimi gezdiriyorum bedenimde. Anahtar
deliğinden sızan ölü ışıkta ellerime bakıyorum. Ellerim... Sanki
bir kadının memelerini hiç okşamamış, sicaklığını duymamış.
Ellerim... Her dizesi çığlık olan şiirleri hiç yaratmamış sanki. Ne
beyaz tenliyim artık, ne esmer, ne de kara... Cüzzamlının,
vebalının bir rengi vardır. Irinin bir rengi... Ölünün bile bir
rengi vardır ama derimin rengi yoktu. Belki çürüyen bir kentin
rengiydi bu. Çürüyen bir dünyanın...

Adımdan gayrısını bilmiyorum.

5

Killi, ayakları üzerinde duramayan bir yaratıktım artık.
Soyumun neye benzediğini unuttum. "Insana benziyorlardi"
diye duymuştum bir vakitler. Demek ki şimdi maymun
halkasında insanlık...

Adımdan gayrısını bilmiyorum.

6

Ağzımı anahtar deliğine dayayıp havayı emiyorum. Böcek
sokması gibi bir yanma duyuyorum boğazımda. Oysa kuru bir
yaprağı bile dalından düşürecek gibi değil bu esinti. Belki
çöle dönmüş toprağa tek yağmur damlasının düşüşü yalnızca.
Çamur gibi bir yağmur damlası... Ama toprak, bu damlayla
çatlatacak bağrındaki tohumu. Çöl, bütün vahalarını bu
damlayla yeşertecek... Genzim yanıyor. Ince bir kan şeridi
sızıyor dudaklarımdan. Kirli, sıcak ve simsiyah...

Adımdan gayrısını bilmiyorum.

7

Suyum, bir litrelik karton süt kutusu içinde. Yetmiş iki gündür
sakındığım ve hergün ancak bir kere dudaklarımı
değdirdiğim... Dilimi bir köpek gibi değdirdiğim. (Dilin suya
dokunuşu... Bir süngerin denizi yutuşu yani. Bir çölün seraba
kesilmesi bir an için.) Her gün ancak bir kere değdiriyorum
dudaklarımı suya. Dilimi kaçırıyorum artık. Sünger, bütün
vantuzlarını birden uzatmasın diye... Bataklıktaki suyun da bir
su yanı vardır. Çürüyen bir bedenin bile dayanılabilir
kokusuna. Kutuda kalan son bir yudum su, bu bile değildi
artık. Küstü, öldürdü kendini su...
Su çürüdü...

Adımdan gayrısını bilmiyorum…

Kaynak: Kalbim Unut Bu Şiiri

Ahmet Telli
Şiir Renk isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 

Bookmarks

Etiketler
ahmet, ahmet telli, ahmet telli şiirleri, telli, Şiirleri

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ahmet Uysal Şiirleri Renklerin Dansı Türk Şairlerin Şiirleri 1 29.09.11 23:50
Ahmet Özer Şiirleri Renklerin Dansı Türk Şairlerin Şiirleri 1 24.05.11 23:34
Ahmet Oktay Şiirleri Renklerin Dansı Türk Şairlerin Şiirleri 6 24.05.11 23:31
Ahmet Altan Şiirleri Renklerin Dansı Türk Şairlerin Şiirleri 2 05.12.10 02:45
Kul Ahmet Şiirleri Renklerin Dansı Türk Şairlerin Şiirleri 0 18.08.10 01:32


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:55.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.