![]() |
|
Tiyatrolar, Tiyatro Oyunları (Skeçler ve Piyesler) Tiyatro çeşitleri,tiyatro tarihi,tiyatroların tanıtımı,tiyatro metinleri,tiyatrocuların hayatı eserleri,Tiyatro ile ilgili kitaplar,tiyatro oyunları |
Tiyatrolar, Tiyatro Oyunları (Skeçler ve Piyesler) kategorisinde açılmış olan Karagöz Sözlüğü konusu , ...
![]() | ||
![]() ![]() |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
|
![]() |
#1 |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
![]()
– P –
Pabuç sektirmek: Ortaoyunu’nda Kavuklu’nun yapılması zor bir hareketi; pabucu ayağından düşürmeden sektirmek. Kavuklunun koşarken ayağından çıkarttığı pabucu arkaya atıp omzu üzerinden geçirip yere düşürmeden tekrar ayağına giymesi. Palanga: Ortaoyunu’nda oyun alanı. Orta. Panç ile Cudi: İngilizlerin geleneksel kukla oyunu. Panç (Pulçinella’nın etkisi) çirkin bir kamburdur, kocaman bir burnu ve göbeği vardır. Cudi de onun karısıdır. Günlük konuları ele alıp yeren, taşlayan bir halk kuklasıdır. Pandomima: Tanzimat ve Meşrutiyet dönemi tiyatrolarında oyunlar arasında oynanan sözsüz oyun. Panola: Ortaoyununda tefe verilen ad. Pantalone: Commedia dell’Arte türünün bön, aldatılan baba ve koca tipi. Yaşlıdır. Venedikli bir zengindir. Mesleği, çoğu kez tüccarlıktır. Arasıra da soylu kişi olarak görülür. Kendinden genç kadınlara âşık olur, ama onlardan yüz bulamaz. Giysisi önceleri kırmızı, sonraları kara bir pelerin, yarım maskedir. Ak, sivri bir keçi sakalı vardır. Papara: Ortaoyununda zurnanın adı. Pappus: Atellan komedyasının yaşlı adam tipi. Parçacı: Tulûat tiyatrosunda komiğe laf açan yaşlı oyun kişisi. Parsa: Tulûat oyunundan sonra seyirciden toplanan para. 12 Paskuyino: Commedia dell’Arte türünün ikincil uşak tiplerinden biriyken sonradan Orta Avrupa tiplerinden biri olmuştur. Pastav: Ortaoyununda Pişekâr’ın elinde bulundurduğu ve sık sık kullandığı “şak şak” diye ses veren tahtadan maşa ya da içi ayrık tahta. Pay: Ortaoyununda oyuncuların kazancı, belli oranda aralarında paylaşmaları. Oyunculara paylaşma sonunda, kazançtan düşen para. Peciz: Karagöz ve Ortaoyununda “Ev” e verilen ad. Peniz: Ortaoyununda söz. Perde: Bir oyunda konunun ana parçalarından her biri. Karagöz sahnesine verilen ad. “Perde kurmak” Karagöz oynamaya yetkin olmak. Perde Gazeli: Perdeden Göstermelik na’reke vızıltısı ve def velvelesi eşliğinde kaldırıldıktan sonra Hacıvat tarafından söylenen uyaklı manzum şiirlerdir. Oyunların tasavvufî yönlerinin ağırlıklı olarak vurgulandığı bir bölümdür. Yaratanın varlığı ve birliği övülürken insanın aciz bir kul olduğunun altı çizilir. Karagöz’ün ibret perdesi olduğu ve gösterinin bir ders niteliğinde olduğu belirtilir. Eski oyunlarda Aruz olan perde gazellerinde artık serbest vezinde kullanılmaktadır. Perde küsat etmek: Karagöz perdesini kurmak. Perendebaz: Takla atarak hüner gösteren oyuncu. Peş tahtası: Perdenin iç yanında, alt bölümde rafa benzeyen ışık tahtası. Peyk: Anadolu’da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri. Pişbop: Beberuhi’nin Karagözcü argosundaki adı. Pişekâr: Ortaoyunu başladığı zaman ilk gözüken tip. Başında dört dilimli ve dört renkte (kırmızı, mavi, sarı, kara) bir başlık taşır. Mavi ya da sarı çuhadan kara kürkle donanmış bir cüppe, bir de çakşır giyer. Ağır ağır, güçlükle yürüyormuş gibi sahneye çıkar. Ortaoyununun götürücüsü, düzenleyicisi gibidir. Piyav: Ortaoyununda düşünce, fikir. Pulçinella: Commedia dell’Arte türünün alık uçuk tipi. Napolili, kambur ve gaga burunlu bir soytarı olan Pulçinella’nın kaynağı Latin komedyasında Makkus’a kadar gider. Pusat: Ortaoyununda giysi. – R – Rakkas: Erkek dansçı. Rakkase: Kadın dansçı. Rasgele: Karagöz oyununda bir tiptir. Söylediği her kelimeye “rasgele” ilave ederek konuşması en büyük özelliğidir. Reis: Anadolu’da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri. Repertorio: Commedia dell’Arte’de öğüt ya da tirada dayanan sözler. Rikhim: Arap gölge oyununun kalıcı kişisi. Rismanbaz: İp üstünde yürüyerek hüner gösteren oyuncu. Roman: Ortaoyununda çingeneye verilen ad. Rubentbaz: İran’da maskeli oyuncuların gösterisi. Rum: Karagöz oyununda meyhaneci, doktor ya da terzi tipi. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
![]()
– S –
Sandıkkâr: Eski devirde Karagözcünün ikinci yardımcısıdır. Karagöz tasvirlerinden, oyun takımlarının bulunduğu sandıktan sorumluydu. Sekban: Karagöz oyunu tiplerinden biridir. Yeniçeri Ocağına mensup eski devir askerlerindendir. Semai: Göstermelik, Karagöz perdesinden kalktıktan sonra Hacıvatın perdeye gelirken söylediği şarkı formudur. Sipar: Ortaoyununda âşık ya da genç adam tipi. 13 Sipsi: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılan argo bir kelimedir. Tütün ve sigara manasına gelir. Skapino: Commedia dell’Arte türünün uşak tiplerinden biri; bol dökümlü giysisi, sivri uçlu bir kaması vardır. Skaramuçiyo: Commedia dell’Arte türünün asker tiplerinden biri. Kendini öven, korkak, yalancı, sarhoş bir tiptir. Sogetto: Commedia dell’Arte oyununun taslağına verilen ilk ad. Sopalama: Commedia dell’Arte’den alınma, harketli, komik sahneleri olan, kaçıp kovalamacalar, sopa vurmalar ve dayak atmalarla gelişen sahneler ya da geçişler. Türk kukla; Karagöz ve Tulûat oyunlarında da “sopalamalara” rastlarız. Soyguncu: Ortaoyunu ve seyirlik oyunlarda çengileri soyup giydiren kadınlar. Söyleşme: Ortaoyununun birinci bölümü. Kavuklu ile Pişekâr arasında geçen konuşma. Su oyunları: Şehzade düğünlerinde ve önemli günlerde Osmanlı Sultanlarınca hazırlanan eğlencelerde büyük çaptaki su oyunları. Su üstünde savaş, canavarla boğuşma gibi sahneler yer alırdı. Sûretbaz: Eski Türklerde Kukla oynatıcısı. Susamcı: Karagöz oyununda bir tiptir. Eski devirlerde hamamlarda susam helvası satan bir zenci kadındır. – Ş – Şakşak: Pişekâr’ın elinde bulunan çatal tahta; şakşak diye ses verir. Pastav. Commedia dell’Arte’de komik uşaklar da kullanılır. Şamamiko: Ustaların Karagöz tipi için kullandıkları argo söz. Şano: Tulûat tiyatrosunda sahne. Şebbaz: Karagöz oyununu oynatan usta. Hayalbâz, sûretbaz, hayalî. Şem’a: Karagöz oyununda perdedeki tasvirleri iyi gösterebilmek için perdenin arkasında yakılan ışıktır. Bu ışık eskiden bir çanak zeytin yağının ortasında yakılan bir fitilden temin edilirdi. Isınan zeytinyağını soğutmak için tabağın içine zincir sarkıtılır, belli bir süre sonra bu işlem tekrar edilirdi. Büyük İstanbul yangınlarının bir kısmının Karagöz şem’asından çıktığı bilinmektedir. Karagözün belli dönemlerde yasaklanmasının altında kontrol altına alma çabaları ile birlikte bu yangın tehlikesi de bulunmaktadır. Daha sonra perdede mum kullanılmaya başlanmıştır. Bu ışıklar titrek olduğundan perdeye ayrı bir hareket ve atmosfer kazandırırlar. Deriden yapılmış tasvirlerin renklerinin deriye daha iyi geçmesini sağlarlar. Günümüzde ise aydınlatma için elektrik lambaları kullanılmaktadır. Şeyh Küşteri: İran’ın Küşter kasabasından Bursa’ya gelerek yerleşmiş ve ilk Türk Karagöz’ünü perdeye getirmiş kişi olduğuna inanılır. Sanatın piri, kurucusu kabul edilir. Perde gazellerinde kendisine atıfta bulunularak adı daima anılır. Karagöz perdesine, Ortaoyunu sahnesine Küşteri meydanı da denir. Şık: Karagöz ve Ortaoyununda tip, zampara da denir. Şişebâz: Şişeleri dengede tutarak hüner gösteren oyuncu. Şorolo: Ortaoyununda çocuk. Şubedebâz: Gözbağcılık gösteren oyuncu. |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
![]()
– T –
Taklabaz: Taklalar atarak hüne gösteren oyuncu. Taklitçi: Taklit yapıp seyirciyi güldüren kimse. Sonradan “Meddah” adını almıştır. Tartaglia: Commedia dell’Arte türündeki kekeme tipi. Tasbâz: Geniş entarisinin içine sakladığı boş ya da yemek dolu tabak çanakları çıkararak gözbağcılık ve el çabukluğu yaparak hüner gösteren oyuncu. 14 Tasvir: Deriden yapılan Karagöz oyunundaki tiplere ve göstermeliklere tasvir denir. Tatar: Karagöz oyunu tipidir. Perdeye lehçe taklidi yapmak için çıkar. Tatlısu Frengi: Karagöz tiplerindendir. Avrupalılık taslayan doğulu bir Hristiyandır. Karagöz oyununda bu genellikle Rum’dur. Doktor olur. Levanten tipidir. Tatu: Karagöz oyunu oynatılan kahvelere verilen ad. Tatucu: Karagözcülerin kahveciye verdikleri ad. Tavşan oğlanları: Dans eden genç oğlanlara verilen ad. Tavşanca: Genç oğlanların dans ettiği müzik. Tayfa: Tulûat tiyatrosunda figürana verilen ad. Taziye: Şiilerde “Kerbela” olayı üzerine dinsel acı çekme oyunu. Bunların yazılı olanlarında oyunların çoğunluğu Farsça’dır; Arapça ve Türkçe olanları da vardır. Tekbıyık: Tuzsuz Deli Bekir gibi kabadayılar grubundandır. Tekerleme: Ortaoyununda söyleşmenin en önemli bölümüdür. Kavuklu ile Pişekâr arasında geçen ve çoğu kez bir rûyanın anlatılmasına dayanan çene yarışı. Teklemek: Ortaoyunu ve Tulûat tiyatrosunda, genellikle her çeşit tiyatroda, rolünü şaşırıp duraklamaya denir. Temaşa: İslâm ülkelerinde sahne oyunları. Temaşa: Meddah, Karagöz, Ortaoyunu, tiyatro, kanto, dram ve benzeri körmük sanatlarının tümüne verilen ad. Teneke yuvarlamak: Eski Tulûat oyunlarında, çoğu kez adı “İbiş” olan uşak, sahne gerisinde bir gaz tenekesi yuvarlar, sahneye öyle girer, seyirciler de bu alışılagelmiş harekete gülerlerdi. Bu terim bugün de tulûata kaçan, ucuz araçlarla seyirciyi güldürmeye kalkanlara uygulanır. Tenih: Tulûat tiyatrosunda Ermenice makyaj demektir. Tip: İnsanları genellemesine yansıtan, kendine özgü kişiliği olmayan, daha çok bilinen kalıplardaki insanları gösteren oyun kişisi. Tiran: Tulûat tiyatrosunda kötü adam tipi. Tirit: Türk Tulûat tiyatrosunda ölecek durumda yaşlı adam. Tiryaki: Karagöz oyunu tiplerindendir. Mahalenin yaşlısı, afyona tutulmuş bu ihtiyar, yarı uyur, yarı uyanık bir durumda dolaşır. Konuştuğu sırada birden horlayarak uyumaya başlar. Konuşmaları sırasında bunu sürekli tekrarlar. Tongur: Anadolu’da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri. Toramanlı Karagöz: Cinsel organları olan Karagöz tasviri. Bu tasvirlerle oynanan açık saçık Karagöz oyunu. Bu tür oyunlar ilk olarak Lâle devrinde ortaya çıkmıştır. Çoğu zaman soylu kişilerin köşklerinde oynanırdı. Tulûat: Metin dışı, içe doğduğu ve akla geldiği gibi hareket etmek, söz söylemek. Hzırlıklı olmadan konuşmak, yanıtlamak ve komik hareketler yapmak. Tulûat patlatmak: Tulûat yapmak; doğaçlama oynamak. Tulûat tiyatrosu: Önceden yazılmış bir metne dayanmadan, ama (Kanava’sı) örgüsü önceden bilinen, oyuncuların bir kanavayı esas tutup o andaki buluşları ile geliştirdikleri halk tiyatrosu biçimi. Tulumcu: Eski Türk şenliklerinde düzeni sağlayan görevli. Bu görevli deri don ve külah giyer, elinde keçi derisinden bir tulum taşırdı. Tulumu su ya da hava ile şişirir, gösteri alanının içine taşmış olanlara tulumu ile vurarak uyarırdı. Tuzsuz Deli Bekir: Karagöz oyunu tipidir. O da Matiz gibi sarhoştur: fakat kolay kolay sızmaz. Sağa sola müthiş tehidtler savurur ve bütün perdedeki halkı karşısında titretir. Tüccar: Karagözcülerin çengiye verdikleri ad. |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
![]()
– U –
Uçlanmak: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılan argo bir kelimedir. Vermek manasına gelir. 15 Usta: Karagöz oynatan sanatçı. Hayalî. Usta oyuncu: Anadolu’da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri. – Ü – Üstat: Birinci sınıf Karagözcülere, Ortaoyunculara, Tulûatçılara verilen sıfat. – Y – Yahudi: Karagöz oyunu tiplerindendir. İstanbul’lu azınlıklardan, cimri bir tiptir. Kâh eskici, kâh bezirgândır. Ticari zekası çok gelişmiştir. Karagöze iş gördürür, para vermez. Yardak: Karagözcünün oyun esnasında yanında bulunarak tasvirlerin oyun sırasına göre perdeye gelmesine yardımcı olur. İşi biten tasviri ustanın elinden alır. Def çalarak efektleri yapar. Sesi güzel ve terbiyeli ise şarkılara eşlik eder. Yârenbaşı: Anadolu’da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri. Yeni dünya: Ortaoyununda ev yerine kullanılan çerçeveleri boş, katlanabilir, yüksek paravan. İçindeki boşluktan oyun olanağı verir. Yıldız: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılan argo bir kelimedir. Mum, ışık manasına gelir. Yiğitbaşı: Anadolu’da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri. Yöresel oyun: Özellikle belli bir yerin kişilerini, törelerini, olaylarını çoğu zaman yöresel ağız ile veren gerçekçi halk oyunu. Yöresel oyun, komedya olabileceği gibi, ahlakçı ve toplumsal bir oyun da olabilir. Yuvarlakbaz: Yuvarlak cisimleri yok edip tekrar çıkararak el çabukluğu ve göz bağcılığı gösteren oyuncu. Yüren: Anadolu’da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri. – Z – Zanni: Commedia dell’Arte türünün kadın ve erkek uşak tiplerine verilen ad. Arlekino, Kolombina, Brigella, Skapino gibi. Zenne: Karagöz oyunlarında kadın tiplerine verilen toplu ad. Oyunlarına göre kadınlar değişik isimler alırlar. Nigâr, Salkım İnci, Dimyat pirinci, Arap Bacı vb. Zenne, ayrıca Ortaoyununda kadın rollerine çıkan erkek oyunculara verilen addır. Eskiden Ortaoyununda kadın rollerini, kadın kılığına girmiş erkekler oynarlardı. Zenne Sait, Zenne ????? devrin ünlü isimleridir. Zımba: Tasviri delmede kullanılan küçük özel zımba. Zirzop: Karagöz oyunu tiplerindendir. Meczup ve delişmendir. Zuhuri: Ortaoyunu kollarının ikincisi. Zûrbaz: Bileğinin ve pazusunun gücüyle hüner gösteren oyuncu. Zurnacı: Ortaoyununun curcuna bölümünde, Pişekâr ile Kavuklu’nun alana ilk çıkışlarında özel besteyi çalan çalgıcı.
__________________
TUALİM
|
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
karagöz, sözlüğü |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Yunan Mitolojisi Sözlüğü - Yunan Mitolojik Sözlük - Yunan Mitoloji Sözlüğü | Gökkuşağı | Mitoloji / Mitoloji Tarihi / Mitolojik Kahramanlar ve Karakterler | 0 | 24.11.12 03:51 |
Mitoloji Sözlüğü - Mitolojideki Kelimelerin Anlamları - Açıklamalı Mitoloji Sözlüğü | Gökkuşağı | Mitoloji / Mitoloji Tarihi / Mitolojik Kahramanlar ve Karakterler | 10 | 17.11.12 05:12 |
Mısır Mitolojisi Sözlüğü - Mitolojide Mısır Sözlüğü | Gökkuşağı | Mitoloji / Mitoloji Tarihi / Mitolojik Kahramanlar ve Karakterler | 0 | 10.10.12 23:28 |
Karagöz Sanat Evi Telefon ve Adresi Balıkesir - Balıkesir Karagöz Sanat Evi Telefon | 7 Renk | Sanat Galerileri | 0 | 21.01.12 02:18 |
Sanat Sözlüğü | Tualim | Sanat Terimleri Sözlüğü/Sanat Sözlüğü | 6 | 07.02.09 23:29 |